Masal gibi bir şehir: Venedik

Venedik’e ilk adımınızı attığınızda kendinizi bambaşka bir diyarda hissediyorsunuz. Sanki bir masaldaymış ya da bir film stüdyosundaymış gibi müthiş bir his kaplıyor içinizi. Ortaçağ ve Rönesans’ın hala buram buram kokusunun alındığı bu kent, 118 tane adacıktan oluşuyor. Bu adacıklar birbirlerine köprülerle bağlı ve genelde de yol tarifleri bu köprüler üzerinden yapılıyor. Zamanında sanatın ve ticaretin merkezi olan bu şehir şimdi ise gerçek anlamda bir “Dünya Mirası”.

Venedik’in sokaklarında kaybolmamak imkansız. Sanki bir labirentin içinde dönüp dolaşıyormuş hissine kapılabilirsiniz. Bu durum bazen sinir bozucu olsa da genel anlamda keyifli. Şehrin tadını kaybolarak ,elinizde harita, gps olmadan çıkarmak daha hoş bence. Ancak tabiki her gezide olduğu gibi yine gidilecek yerler listesi yapmalısınız.

Şehrin birçok simgesi var: Gondol, maskeler, köprüler, meydanlar, saat kuleleri.. Gezilecek birçok yer var ama bunlar birbirine yakın olduğundan 2-3 günde rahatlıkla şehri dolaşabilirsiniz. Çevresinde de gidilmesi gereken iki tane ada var: Murano ve  Burano. Ne yeriz içeriz diye sorarsanız cevap elbette pizza ve makarna olacaktır. Konaklama için ise Grand Canal’da kıyıda bir otelin keyfi bambaşka. Biz Calle della Madoneta üzerinde Grand Canal’da  Ca’Angeli otelde konakladık ve çok memnun kaldık. Özellikle kahvaltısı muhteşemdi. Mestre bölgesinde ise daha ucuz oteller bulunabilir. Bu bölgeye de şehrin girişindeki otobüslerle Ponte della Liberta üzerinden (Venedik şehir merkezini çevredeki diğer merkezlere ve Marco Polo havaalanına bağlayan köprü) ulaşılabilir. Venedik’te şehir merkezinde araba yok sadece kanallarda “vaporetto” ile toplu ulaşım mevcut. Bu küçük vapurlar ile her yeri gezip görebilirsiniz. Şimdi gelelim nereleri gezeceğiz göreceğiz, neler yiyeceğize.

Venedik’te med cezir yazısı için tıklayınız!

Nereleri görmeliyiz?

Venedik’e adımınızı attığınızda Grand Canal’ı görüyorsunuz. Grand Canal, kanalların en büyüğü, şehrin adeta can damarı.  Vaporettolar bu kanal üzerindeki duraklardan geçiyorlar. 3-4 gün geçerli olan vaporetto kartlarından alırsanız çok rahat edersiniz. Kanal boyunca bulunan duraklarda inip, sokakları dolaşıp başka bir duraktan tekrar yolculuğa çıkabilirsiniz. Ve tabi ki Venedik’in olmazsa olmazı gondolda romantik bir Venedik turu. Gondolla yapacağınız turun büyük kanaldan ziyade daha küçük kanallarda ve evlerin arasındaki dar geçitlerde olanı daha çok hoşunuza gidecektir.

Venedik’in en büyük meydanı San Marco . Bu meydan gerçekten de ihtişamıyla insanı büyülüyor. Muhteşem mimari yapıların olduğu ve turistlerin en yoğun şekilde bulunduğu nokta burası. Meydanda çeşitli sokak performanslarına ve mini konserlere denk gelmeniz de mümkün. Meydanın çevresinde birçok hediyelik eşya satan dükkanlar ve cafe-restoranlar mevcut. Saint Mark’s Bazilikası, Eski Venedik Dükü Sarayı (Palazzo Ducale), Saat Kulesi (Torre dell’Orologio), Saint Mark Çan Kulesi (Campanile di San Marco) ve Arkeoloji Müzesi bu meydanda görebileceğiniz yapılar. Meydandan sahile geçtiğinizde güzel bir manzara ile karşılaşacaksınız. Buradaki San Marco vaporetto durağından karşınızda gördüğünüz San Giorgio Maggiore kilisesine ve  Santa Maria della Salute kilisesine geçebilirsiniz. Meydandan sahile çıkınca sola döndüğünüzde ise sahil şeridi buyunca bir yürüyüş yapabilirsiniz. Bu yolda Ahlar Köprüsü’nü (Ponte dei Sospiri) Venedik Dükü Sarayı’nın bitiminde  görebilirsiniz. Yine bu yol üzerinde birçok cafe-restaurant mevcut.

San Marco
San Marco

 

San Marco
San Marco
San Marco
San Marco
Palazzo Ducale-Eski Venedik Dükü Sarayı
Palazzo Ducale-Eski Venedik Dükü Sarayı
Ahlar Köprüsü-Ponte dei Sospiri
Ahlar Köprüsü-Ponte dei Sospiri

Ponte di Rialto (Rialto Köprüsü) Grand Canal üzerinde bulunan en eski (1591’de tamamlanmış) ve en meşhur köprü. Hemen civarında Rialto Market denilen yerel çarşı-pazar mevcut. San Marco meydanından sonra en çok ilgi çeken nokta burası. Rialto Köprüsü’nden kanalı izlemek gerçekten de keyifli. Venedik’in o masalsı atmosferini belki de en çok hissettiğiniz yer Rialto Köprüsü. Yanınızda sevdiğinizle bu görkemli taş köprüde gözlerinizi kapayıp hayal etmeli ve Venedik masalını yaşamalısınız. Rialto bölgesinde kanal boyunca restaurant-cafe var. Bir akşam yemeğinizi burada yemelisiniz mutlaka. Bu civarlarda birkaç tane meydan da bulunmakta. Campo Erberia belki de en güzeli. Bu meydan tam tipobet365 kanalın dönüş noktasında ve gerçekten harika bir atmosferi var. İskeleye oturmuş yemeklerini,içeceklerini alıp şarkı söyleyen çiftlere,gençlere rastlamak mümkün hava karardıktan sonra. Aslında Venedik’in birçok yerini hem gece hem de gündüz görmek gerek. Bunların dışında eğer kendinizi Venedik’in ara sokaklarında kaybederseniz üzülmeyin, daha birçok burada sayamadığım yerler keşfedeceksiniz. Venedik’in en güzel yanı da bu zaten.

Rialto Köprüsü-Ponte di Rialto
Rialto Köprüsü-Ponte di Rialto
Rialto Köprüsü'nden manzara
Rialto Köprüsü’nden manzara
IMG_5059
Campo Erberia
Campo Erberia'dan görünüm
Campo Erberia’dan görünüm
Rialto Market
Rialto Market

Venedik’ten vaporetto ile ulaşım sağlayabileceğiniz yerler arasında ünlü Murano ve Burano adaları da yer alıyor. Bu iki adaya aynı günde gitmenizi tavsiye etmem. İki ayrı gün ayırırsanız her birisine daha iyi olur. Murano adası camı ile meşhur bir ada. Hemen vapurdan inince ilk olarak cam fabrikasını görüyorsunuz, burada bir tur yapabilirsiniz. Murano’da cam ürünleri satan sıra sıra dükkanlar var, buralardan hediyelik eşya bakabilirsiniz. Burano ise Murano’ya oranla çok daha canlı bir ada. Bunun en önemli etkeni de evlerin rengarenk boyanmış olması. Burano adası canlı renkli evleri ile film setindeymişsiniz gibi hissetirecek sizi. Burano adasının bir başka özelliği de dantelleri ile ünlü olması. Burası gerçekten ayrı bir masal diyarı, mutlaka görülmesi gereken, görülmezse Venedik’e gittim denilmemesi gereken, insana huzur veren bir köy. Venedik’te belki de en çok burayı seveceksiniz. Bir de unutmadan bu ada eğik bir kuleye de sahip.

Burano
Burano
Burano
Burano
Burano'daki eğik kule
Burano’daki eğik kule
Murano
Murano

Nerede ne yemeliyiz?

Pizza ve makarnanın domine ettiği İtalyan mutfağına ek olarak burada birçok balık restoranı da bulabilirsiniz.Ancak yine en güzel yaptıkları tatlara bakmadan olmaz. Makarna yemek istiyorsanız Castello bölgesindeki Dal Moro’s – Fresh Pasta to Go’dan başka yer aramayın. Zaten burayı yeterince arayacaksınız:) Pesto soslu makarna mükemmel. Tek kötülüğü kartonda sunulan makarnanın porsiyonu çok fazla, kremalı olması da tamamını bitirmenizi biraz zorlaştırıyor. Karton kutunuzu alıp Venedik sokaklarında,köprülerinde makarnanızın keyfini çıkarın…

İtalya’nın peynirleri de bildiğiniz üzere çok meşhur. Bunu ve diğer şarküteri ürünlerini bulabileceğiniz bir yer ise Prosciutto E Parmigiano. Yalnız hatırlatmak da fayda var burası restaurant değil bir şarküteri.

Bir akşam yemeğini San Marco sahilinde Ahlar köprüsü’nün geçtikten sonraki yol boyunca bulunan restoranlarda yiyebilirsiniz. Bar Gelateria Bella Vista’da pizzalar lezzetli ve manzaraya göre fiyatlar da gayet uygun. Diğer bir akşamı ise Rialto civarındaki restoranlarda geçirebilirsiniz. Özellikle Campo Erberia atmosferi güzel bir nokta. Buradaki Naranzaria restoranın dışarıdaki masalarında keyifli bir akşam geçirebilirsiniz mum ışığı eşliğinde.

Murano ve Burano adalarında bilimum deniz ürününü tadabilirsiniz. Burano’da vapur iskelesinin karşısındaki Fritto Misto’da atıştırmalık deniz ürünleri yiyebilirsiniz.

Gece dışarı çıkıp müzik eşliğinde birşeyler içmek isterseniz Campo San Pantalon’daki Chet Bar ideal mekan.

Venedik’te Roma’daki gibi birçok İtalyan dondurmacısı mevcut. Sıcak yaz günlerinden birinde gittiyseniz dondurmasız gününüz geçmeyecek zira yazları gerçekten çok sıcak.

Ufak hatırlatmalar:

Sivrisinek aşırı fazla olduğu için sinek ilacınızı yanınızda götürünüz. Wc gerçekten büyük sorun dışarıdayken. Çok az sayıda nadir karşınıza çıkıyor. Havaalanından inerseniz içeride toplu ulaşım kartınızı alabilirsiniz. 4 günlük 40€ civarı. Şehir merkezine ulaşımı hava alanı kapısındaki otobüslerle yapabilirsiniz. Suyunuzu çok nadir bulunan süpermarketlerden almanız tavsiye olunur.

IMG_4963