Babylon Soundgarden’a kimler geliyor?

Babylon Soundgarden Festivali bu yıl, yeşil ve mavinin iç içe olduğu bir doğada yapılacak. 23 Mayıs cumartesi günü Babylon Kilyos’ta kimleri dinleyeceğiz peki?

Festivalde bu yıl, Anna Calvi, Wild Beasts, Goat, Orlando, Nathan Fake, Teed, Kim Ann Foxman, Acid Arab, Mo Kolours, Dengue Dengue Dengue, Zahed Sultan, Gaye Su Akyol, Ayyuka, Mode XL, Kalben, Can Kazaz, Nilipek var.

Konserlerin yanı sıra Babylon Soundgarden bu yıl da gün boyu devam eden etkinliklere ve gelenekselleşen aktivitelere ev sahipliği yapacak.. Radyo Babylon ile Silent Disco ve Babylon ruhunu taşıyan ürünlerle Babylon Pazarı Babylon Soundgarden ziyaretçilerine deniz kıyısında doğanın ve iyi müziğin bir araya geldiği bir ortam sunuyor.

Babylon Soundgarden festivalinin biletlerini Biletix ve Babylon Gişe’den temin edilebilirsiniz.

SANATÇILAR HAKKINDA

Anna Calvi
Çocukluğunu farklı kültürlerden ve janrlardan müzisyenleri dinleyerek geçiren İngiltere doğumlu Anna Calvi’ye, bu eklektik dağılım Maria Callas’tan Rolling Stones’a kadar sayısız sanatçıyla aşina olmasını sağladı. Sesi ve müzikal tarzı PJ Harvey ve Siouxsie Sioux’a benzetilen müzisyen, 6 yaşında keman, 8 yaşında gitar çalmaya başladı. Üniversiteyi de bir keman virtüözü olarak tamamlayan Calvi, müzikal kariyerinin başında birçok single yayınladı. Ancak onun yıldızının parlamasını sağlayan Nick Cave ile 2010 senesinde çıktığı Grinderman turnesi oldu. 2011’de kendi ismini taşıyan “Anna Calvi” isimli albümünü piyasaya sürdü. Albümde Brian Eno, Dave Okumu ve Emma Nathan gibi müzisyenleri misafir etti. Albüm müzik çevrelerince övgüyle karşılandı. Indie pop’un en yetenekli isimleri arasına giren Calvi, kendisine Mercury Ödülü’nü kazandıran ikinci albümü “Breath”in ardından eski parçaların cover’larından oluşan ilk EP’si “Strange Weather”ı yayınladı.

Wild Beasts
İngiliz indie rock grubu Wild Beasts 2006 yılında çıkardıkları ilk single’ı “Brave Bulging Buoyant Clairvoyants” ile müzik piyasasına başarılı bir giriş yaptı. Bu başarının ardından alternatif müziğin en önemli plak şirketlerinden Domino ile anlaşarak “Limbo, Panto”, “Two Dancers” ve “Smother” albümlerini çıkardı. Esas başarılarını 2009 yılının en iyi albümleri listesinde ilk 10’da yer alan ve Merkür Ödülleri’ne aday olan “Two Dancers” ile yakalayan grup, yenilikçi gitar tarzları ve derin altyapılarını solist Hayden Thorpe’un yüksek perdeli tenor sesiyle birleştirerek parçalarına görkemli bir hava kazandırıyor. Son olarak 2014 yılında piyasaya sürdükleri “Present Tense” albümü ile adından söz ettiren grubun konserleri müzik otoritelerince “haftanın konseri” olarak konumlandırılıyor.

Goat
İsveç yakınlarında yer alan Korpilombolo’da kurulan Goat’un müziğinde kuruldukları kasabanın coğrafi ve demografik etkileri müziğinde hissediliyor. 2012 tarihli çıkış albümleri “World Music”in ardından müzik çevrelerinden olumlu eleştiriler alan grup, Pan-kültürizmine atıfta bulunan ses kalıplarının arasında afrobeat, psidelik tınılar, krautrock, funk ve acid rock’tan alıntılar yer veren Goat, Can, Faust, Parliament and Incredible String Band gibi gruplardan ilham aldılar. Konserlerinde kullandıkları renkli ipler ve tribal maskelerle de tanınan Goat’un ikinci albümü “Live Ballroom Ritual” 2013 sonunda dinleyici ile buluştu. İkinci uzun çalarları “Commune” ise 2014 Eylül ayında Sub Pop etiketiyle piyasaya sürüldü.

Orlando Julius & The Heliocentrics
“Disco Hi-Life” ile akıllara kazınan Nijeryalı saksafon efsanesi Orlando Julius ve Mulatu Astatke, Llyoyd Miller gibi isimlerle unutulmaz projelere imza atan İngiliz psikedelik caz grubu “The Heliocentrics”, ortak çalışmaları “Jaiyede Afro” albümü daha piyasaya sürülmeden çıkış parçası “Buje Buje” ile listelerin altını üstüne getirdi. The Heliocentrics’in Londra’daki analog stüdyosunda kaydedilen albüm, Nijeryalı müzisyen Julius’un klasik ve kendine has afrobeat ezgilerinin psikedelik dokunuşlarla biçimlendirilip modern ve eşi benzeri görülmemiş bir hale sokulmasıyla kendinden bahsettiriyor.

Nathan Fake
Norfolk doğumlu İngiliz DJ ve prodüktör Nathan Fake, 2006 yılında çıkardığı “Drowning in a Sea of Love” albümü ile müzik piyasasına ilk adımı attı. Elektronik müziğin ve özellikle teknonun yeni yeteneği olarak anılan Nathan Fake, henüz 21 yaşında olmasına rağmen efsane DJ James Holden’ın sahibi olduğu Border Community’den çıkardığı üç albümle hayran kitlesini büyüttü. Bugüne kadar Radiohead, Tiefschwarz, John Hopkins gibi birçok önemli ismin parçasını remix’leyen Nathan Fake, “The Sky Was Pink” parçasıyla müzik listelerinin ilk sıralarına yerleşti ve ürettiği acid-tekno ritimleriyle Berlin, Barselona, Madrid ve Amsterdam gibi dünyanın en büyük şehirlerinde performans sergiledi.

T.E.E.D.
Orlando Tobias Edward Higginbottom ya da herkesin onu tanıdığı ismiyle T.E.E.D. klasik müzik eğitimi aldı. DJ’lik hayatına 13 yaşında başlayan İngiliz asıllı DJ ve prodüktör “Totally Enormous Extinct Dinosaurs” adlı elektronik müzik projesini 2009 senesinde başlattı. İlk EP’si “All in One Sixty Dancehalls”u Greco Roman etiketiyle piyasaya süren TEED, hemen ardından “All in Two Sixty Dancehalls” ve ‘Household Goods’ isimli EP’leri yayınladı. TEED’in debut albümü “Trouble” 2012’de dinleyici ile buluştu. 2013’te Crosstown Rebels plak şirketinin “Get Lost IV” toplama albümünün küratörlüğünü yapan Higginbottom rengarenk şapkaları ve özel dikimsahne kostümleriyle de tanınıyor. Bugüne kadar Glastonbury, Sonar, Parklife ve Amsterdam Dance Event gibi büyük festivallerde performans sergileyen TEED’in sahne şovu da müziği kadar etkileyici.

Kim Ann Foxman
Müzisyen bir ailede büyüyen Kim Ann Foxman çocukluğundan bu yana Latin müziğinin tınıları ve Snap!, Shannon, Lisa Lisa and Cult Jam ve Technotronic kasetleriyle yetişti. Gençliğinde nadir bulunan plakları toplamaya başlayan Kim Ann Foxman, New York’a taşındıktan sonra ünlü tekno prodüktörü Kevin Saunderson’ın izinden DJ’lik yapmaya başladı. Bir süre sonra neo-disco grubu Hercules and Love Affair’e katıldı. Grupla olan bağlarını kaybetmeyen ancak müzikal kariyerinde temel tutkularına yönelmeyi tercih eden Foxman, tamamen elektronik müziğe yöneldi. Elektro pop ve disco’ya örnek oluşturacak parçalarla müziğin en ünlü solo projeleri arasına katıldı. Son dönemde The XX ve daha birçok sanatçı ile grup için yaptığı remix’lerin yanı sıra Maya Jane Coles ve Ron Jason ile yaptığı ortak çalışmalarla ismini duyurmaya devam ediyor.

Acid Arab
Parisli ikili, Guido Minisky and Hervé Carvalho’nun projesi Acid Arab, Ortadoğu müziğini kendilerine ilham kaynağı edindi. Paris’in ünlü kulüplerinden Chez Moune’da DJ’lik yaparken Dj Gilb’R ile Tunus’a yaptıkları yolculuk müzikal kariyerlerinde dönem noktası oldu. İlk EP’leri “Le bon vieux temps”’ta Fransız dans müzik dâhisi I:Cube ve Adnan Mohamed, Omar Souleyman,Judah Warsky gibi isimleri konuk ettikleri EP’leri Love Fingers, Skudge ve Tim Sweeney gibi DJ ve prodüktörlerin favorisi oldu. Doğu müziğinin kompleks ritimlerini altyapı olarak kullanan ve bunu tekno öğelerle sentezleyen Acid Arab son dönemin deneysel işler yapan projeleri arasında dikkat çekiyor.

Mo Kolours
Mo Kolours çocukluğunu babasının Indian Ocean yakınlarındaki evinde Jimi Hendrix ve Michael Jackson dinleyerek geçirdi. Sega müziğinin etkisinde geçen çocukluğunun ardından hip hop, dub ve diğer elektronik türlere merak salan Mo Kolours yaptığı parçalarla Madlib, Gaslamp Killer ve Caribou’nun müziğini bir arada sunan ve onların muhteşem bir sentezi niteliğinde. BBC’nin ünlü radyo programcısı ve DJ Giles Peterson tarafından övgüyle anılan Mo Kolours aynı zamanda Hot Chip’ten Joe Goddard’ın da gözdeleri arasında.

Dengue Dengue Dengue
Yapımcı, DJ ve grafik tasarımcı iki isim Felip Salmon ve Rafael Pereira tarafından kurulan Dengue Dengue Dengue, 2010 yılının ortalarında müzik piyasasına adım attı. Kusursuz görsel işitsel şovları, remix’leri ve mashup’ları ile tanınan grup; Berlin, Viyana, Madrid, Barselona, Paris, Stokholm ve Avrupa’nın dört bir yanında büyük festivallerde sahne aldı. İkilinin 2012’de “La Alianza Profana” adlı debut’leri onların dünya çapında bilinmesini sağladı. Elektronika’nın en iyisini sunan performansları ve neon tropik imajları kullanmayı tercih ettikleri görselleri, psikedelik maskeleriyle Dengue Dengue Dengue, hayal gücünü zorlayan konserleriyle anılıyor.

Zahed Sultan
Aslen Kuveyt doğumlu Zahed Sultan, bir alternatif elektronik multimedia projesi. Çıkış albümü Hi Fear, Lo Love’ı 2011 senesinde çıkartan Zahed Sultan, Fransız DJ Stephane Pompougnac ile yaptığı parça ile dünyaca ünlü chill-out toplama albümlerinden Hotel Costes 15’de yer almayı başardı. Müziği birçok televizyon şovu, dizi ve filmde kullanıldı. Zahed house setleriyle olduğu kadar “eyeamsound” adını verdiği görsel-işitsel multimedya işi ile de tanınıyor.

Gaye Su Akyol
2014 senesinde piyasaya sürdüğü ilk albümü “Develerle Yaşıyorum” ile büyük bir çıkış yapan Gaye Su Akyol, özgün, doğal ve vurgulu 9 eşsiz eserine eşlik eden kadife sesiyle sahnede Türk Sanat müziği ile rock’ı buluşturuyor. Gaye Su Akyol konserlerinde cümbüşlere ve kemanlara eşlik eden berrak sesinde kaybolunacak bir performans vadediyor. Sesi kadar dinleyiciyi kendisine bağlayan sahne performansıyla da dikkat çeken Akyol son dönemin en yaratıcı isimleri arasında dikkat çekiyor.

Ayyuka
Alternatif rock sahnesinden Özgür Yılmaz, Altan Sebüktekin, Alican Tezer ve Ahmet Kul’un bir araya gelerek kurduğu Ayyuka, kendi isimlerini taşıyan ilk albümlerini 2007’de Voltaj Müzik etiketi ile çıkarttı. Grup başta İstanbul olmak üzere, Berlin, Lyon, Sao Paulo gibi önemli şehirlerde birçok konser verdi. Bugüne kadar Jonathan Richman, R.E.M, Sonic Youth gibi grupların konserlerinin de açılışını yapan Ayyuka, ikinci albümleri “Kiracı Odaları”nı ise uzun bir aradan sonra Ekim 2013’te yayınladı. 2014 yılında kendi stüdyolarında kaydettikleri ve doğaçlama parçalardan oluşan üçüncü albümleri “Sömestr”, 2015 yılının Mart ayında dinleyiciyle buluştu.

Mode XL
Mode XL, Türk Hip Hop grubu. 2001 yılında Evren Besta (Evren Barış) ve VEYasin (E. Yasin Vural) tarafından Ankara’da kuruldu. Canlı enstrümanlar kullanan grup farklı hip hop tarzıyla tanınıyor. 2001 yılında stüdyoda çalışmalara başlayan grup 2003 yılında Hammer Müzik’le anlaşarak Altın Jak adlı ilk albümünü piyasaya sürdü. Bir çok şehirde düzenlenen hip hop jam’lerde sahne alan grup 2005 yılında ikinci albümleri “Serseri Serbest Stili”ni yayınladı. 2008 yılı “Militanz” adındaki üçüncü albümünü yayınlayan grup 2014 senesinde Sony müzik ile anlaşarak dördüncü albümleri “Mevzu Makamı” üzerinde çalışmaya başladı.

Kalben
Kalben’in müzikle olan ilişkisi çocukluktan başladı. Müzikle hayli yakından ilişkileri olan bir ailede büyüyen Kalben Sağdıç, sekiz yaşındayken kendisine hediye edilen orgla ilk notalarını yazdı. Ardından piyano dersleri almaya başladı. Bir süre sonra çaldığı enstrümanların arasına gitar da eklendi. Soundcloud’da kendi ismiyle birkaç parça yayınladıktan sonra bağımsız müzik platformu ve etkinlikler serisi Sofarsounds’da bir mini konser verdi. Bu konser onun isminin herkes tarafından duyulmasını sağladı. Sesi Tom Waits’e söz yazarlığı en usta şairlere benzetilen Kalben, gitarını elinden düşürmeden bestelediği pop parçalarla dinleyenlerin beğenisini kazanmaya devam ediyor.

Can Kazaz
Can Kazaz üniversitedeki fizik eğitimini 2009 senesinde bırakarak müziğe yöneldi. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde müzik okumaya başlayan Kazaz, Erasmus programıyla Litvanya Müzik ve Tiyatro Akademisi’nde okudu. Akustik ve elektronik besteleriyle ve indie pop parçaları ile Türkiye’nin farklı şehirlerinde ve Litvanya’da performans sergiledi.

Nilipek
Kendisini “yazar, çalar, çizer, söyler” olarak tanımlayan Nilipek.; Ozan Tekin (tuşlu çalgılar), Can Aydınoğlu (gitar), Tufan Büyükgüngör (bas gitar), Berkay Küçükbaşlar (davul) ile 2013 yılında başladıkları müzik yolculuklarında kısa sürede sayısız konsere imza attı. İnternette yayınladığı kayıtları ile kendine has bir kitle yaratan Nilipek., şarkı yazımı ve vokal performansı ile kısa sürede dikkat çekti. Son günlerde indie pop parçalardan oluşan ilk albümünü müzikseverlerle buluşturmak için gün sayıyor.

Sen De Bir Şeyler Yaz!

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz