Çanakkale’de Harikalar Diyarına Geldik: Hotel Caeli

Hotel Caeli için Alice Harikalar Diyarı dersek kimse itiraz etmez sanırım. Buraya sadece bir otel demek biraz haksızlık olacak. Otelin kapısından girişte bir harikalar diyarına girdiğiniz anlıyorsunuz. Çanakkale Eceabat ilçesinin Kumköy mevkiinde yer alan Hotel Caeli, 170 hektar üzüm bağları ve milli parklarla çevrili. Sabah uyandığınızda milli parkların, bağların güzel kokusunu, rengini görüyorsunuz. Geceleri yıldızları… Hotel Caeli’ye kimler gelmeli sorusunun cevabı ise çok uzun. Şarabın bağdan, kadehe kadar olan hikayesini sevenler, organik ve mevsiminde ürünler ile gurme lezzetlerin peşinde olanlar, kendilerini deneyimli SPA uzmanlarına teslim etmek isteyenler, sanatın bir şekilde yaşamlarının içinde olmasından mutlu olanlar ve elbette doğanın hiç bozulmamış kokusunu burnuna çekmek isteyenler diye özetleyebilirim. Şimdi size iki kez konakladığım Hotel Caeli deneyimimi konaklama, şarap bağları ve şaraphane gezisi, SPA alanı, gurme lezzetler, sanat ve doğa başlıkları altında özetlemeye çalışacağım.

hotel caeli

Hotel Caeli Konaklama

Hotel Caeli’de konaklamanın en güzel yanı 21 odasının da otelin bağlarına, Milli Park’a ve bahçeye bakıyor olması. Her bir odası farklı bir üzüm çeşidi ile isimlendirilmiş. Hem suit hem de deluxe odalarını görmüş oldum. Deluxe odaları 40M2 suitleri 70 m2 genişliğinde. Henüz görmediğim Tower suit odası ise tam 100 m2. Hem geniş hem de yüksek tavanlı bu odada ayaklı küvette varmış. Hem suit hemdeluxe odalarında müzik, film, aydınlatma ve havalandırma sistemleri akıllı cihazlar ile yapılıyor. Hİ-fi ses sistemlerine özellikle bayılmıştım. Müzik dinleme keyfini katlıyor. Yastıklarınızı dilediğiniz şekilde seçebiliyorsunuz. Odaları zaten çok şık ama banyolarına özellikle bayılıyorum. Duştan dilerseniz bahçe manzarasına eşlik edebiliyorsunuz. Ayırca banyo ürünlerinde de L’occitane ürünlerini tercih etmişler. Mis gibi…

Bozkırın ortasında parlayan şehir: Eskişehir

hotel caeli

Nespresso kahve makinesi ve kahve kapsülleri var. Melez tea çayları da bulunuyor. Yine sanırım döneme göre Pernigotti çikolata, küçük şişe şarap, kendi isimleriyle şişelenmiş zeytinyağları da kimi zaman ikram olabiliyor. Korona döneminde dezenfektan ürünleri de unutulmamıştı. Balkonunda sabah ve geceleri yaptığımız keyifler de cabası. Korona dönemine özel kahvaltı ya da yemekler de odaya söylenebiliyordu.

hotel caeli

Porta Caeli Şarap Bağları

Porta Caeli bağları tam 170 hektar bağdan oluşuyor. Dünyanın en büyük bağlarından biri kabul ediliyor. Bu açıdan bakınca ülkemizi dünyada temsil etmesi bakımından da çok önemli bu bağlar. Hepsini gezmeniz zor elbette. Genellikle otelin etrafındakileri gezebildik biz de. Ağustos ve Eylül aylarında bağ bozumu yapıyorlar. Ben henüz bağ bozumuna katılmadım ama eminim çok keyifli oluyordur şarabın bağdan kadehe olan yolcuğunu canlı şekilde izlemek.

Hepsinden şarap yapmıyorlar ama toplamda 45 çeşit üzüm yetiştiriyorlar. Şaraba dönüşen üzümleri ise kırmızılarda Merlot, Cabernet Franc, Cabernet Sauvignon, Petit Verdot ve beyazlarda ise Sauvignon Blanc, Chardonnay ve Viognier. Chateau tipi ve strese dayalı bağcılık yapan Caeli şaraphaneisnde %80’i siyah %20’si beyaz olmak üzere tam 1 milyon şişe kapasiteli bir üretim var. Ve en önemlisi sadece tamamen Fransız Meşe fıçıları kullanıyorlar. Aynı şekilde şişe tasarımları da sadece kendilerine özel tasarlanmış. Şarap danışmanları ise ünlü Fransız şarap danışmanı Michael Rolland.

hotel caeli

Porta Caeli Şaraphanesi ise tam bir mimari güzellik diyarı olmuş. Dünyanın en özellikli dördüncü şaraphanesi burası. Toplamda 16.000 metrekare olan şaraphaneye girişte engelli merdivenlerinin şık tasarımına bayıldım. Yine bir meşe fıçısı tasarımındaki dinlenme ve üzümün yolculuğunu izlediğiniz alan en çok hoşuma giden kısımlardan biri oldu.

hotel caeli

Dış kısmındaki süs havuzu da aslında şarap üretimindeki nem ihtiyacı nedeniyle özellikle yapılmış. Görsel olarak da çok hoş durduğu kesin. Tüm şaraphaneyi otelin şarap uzmanı ile birlikte mahzenler dahil gezebiliyorsunuz. Bağ bozumunda muhtemelen şarap yapımına da tanık oluyorsunuzdur.

hotel caeli

Şaraphanenin içinde her türlü ihtiyaca yönelik iş toplantıları için çok şık odalar da var. Şaraphane gezisi sonrası otelin teraslı restoranında ya da iç kısmında şarap tadımı yapabilirsiniz.

Beyazlarda favorim Chardonnay kırmızılarda ise bu senenin yenisi Cabernet Franc, Cabernet Sauvignon üzümlerinden bir blend olan Porta Caeli 2015 oldu. Gerçekten çok özel bir kırmızı olmuş.

Hotel Caeli SPA

Hotel Caeli’ye gelmek için bir başka neden de SPA alanı. İçerisinde sanat eserlerinin de olduğu 700 m² lik Spa merkezinde kapalı havuz, Türk hamamı, sauna, buhar banyosu, macera duşları, şok havuzu, masaj odaları jakuzi bulunuyor.

hotel caeli

Güneşlenme terası da bahçeye açılıyor. Vinothreapie ile üzümün antioksidan etkilerini dünyaca ünlü Caudalie farklıya sunuyorlar. Sürekli yenilenen masaj listelerinden size uygun bir masaj mutlaka seçin. Uzun süredir daha iyi bir masaj yaptımadığıma eminim. Kış aylarında da otele gelmek için tek başına yeterli bir neden bence. Korona dönemine özel rezervasyon yöntemi ile çalışıyordu SPA alanı. Bu anlamda bizim için de güven verici oldu.

Hotel Caeli Mutfağı : Gurme Lezzetler

Caeli Hotel’in mutfağı başlı başına Türkiye turizmi için gurur verici bir örnek. Otelde konaklamasanız da Çanakkale’ye yakınsanız bir akşam ya da öğle yemeğine belki de kahvaltıya uğramanız gereken bir mutfağa sahip burası.

hotel caeli

Sadece otelin kendi bağlarından mevsimine uygun üretilen meyve ve sebzeler, yine kendi yetiştirdikleri hayvanların etleri, sütleri ile yapılan yiyeceklerle mevsiminde,organik ve taze öğünlerle karşılaşıyorsunuz. Yemek menüleri mevsimsel olarak değişiyor. Geçen yıl bayılarak yediğimiz mantarlı börek, o mantarın mevsimi olmadığı için bu yıl yoktu.

Mutfağın başında ise çok yetenekli bir şef var: Hakan Açıl. Gastronomi turizmi için çok iyi bir örnek yaratmış diyebilirim. Yöresel tatları, dünya mutfağı ile çok güzel harmanlamışlar. Fine dine restaurantın hem açık hava hem de kapalı bir alanı var.

Bu yıl bezelyeden yapılmış humus, patlıcanlı enginar başlangıçlarda aklımızı aldı. Ana yemek olarak ise yine Çanakkale’nin yerel lezzzeti karavida ise bölgeden toplanan yabani mantarlar ile sunuluşu bizi mest etti.

Mutfak tatlılar konusunda da oldukça çeşitli ve iddialı. Bölgenin geleneksel tatlısı peynir tatlısını ben normalde çok severek yemem ama şefimizin sunumu ile bir tabak daha isteyebilirdim doğrusu.

 

Kahvaltıda ise yine tamamı kendi ekolojik bahçelerinden ürünler yer alıyor. Her biri çok lezzetli ve tazecikti. Kendi ekmeklerini, zeytinyağlarını ve yoğurtlarını da yaptıklarını ekleyeyim. Uçsuz bucaksız bağlara karşı yapılan tatmin edici bir kahvaltısı var.

hotel caeli

hotel caeli

Hotel Caeli’de Sanat

Butik bir otelden beklenmeyecek bir özellik de otelin her bi tarafından sanat fışkırması. Benim gibi sanat severlerin çok hoşuna gideceğine eminim. Otelin girişindeki Porta Caeli yani Cenet Kapısı isimli Seçkin Pirim’e ait eser otelin en güzel simgelerinden.

Sanatçı kendisini bir cennete gelmiş gibi hissettiği için böyle bir eser yapmış ve bu ismi koymuş. Bu eser güneşin 45 derecelik açıyla geldiği vakitte bir kadehi andırıyor. Her saat farklı bir ışığa sahip. Ayrıca bağcılığın zorlu geçen ilk 100 yılını simgeleyen 100 ayrı katmandan oluşuyor olması da çok etkileyici.

Yine misafirlerin fotoğraf çektirmeyi çok sevdiği ve oteli tam bir Alice Harikalar Diyarına çeviren Ozan Oganer’in Dream of Alice isimli dev tavşanları otelin bahçesine çok yakışmış.

New Yorklu sanatçı Carole Feuerman’ın Contemporary Art İstanbul’da gördüğüm eserlerini SPA alanında görmek oldukça güzel bir tesadüf oldu. Aynı şekilde Koreli sanatçı Seo Young Deck’in insan bedenine ait eserlerinden birini incelemek de…

hotel caeli

Eceabat’ın Eşssiz Doğası

Her sabah penceremi açıp bahçesine hayran kaldığım bir deneyim yaşadım burada. Sabahları baçesinde yoga yapmak, yürüyüş parkurunda yürümek oldukça dinlendirici oldu. Milli parklara ve kendi bağlarına bakan odalarının balkonunda keyif yapmak da iyi hissettiriyor.

Akşamları yıldızları bolca görebileceğiniz bir gökyüzü var, ormandan gelen vahşi hayvanların seslerini de duyabiliyorsunuz. Etrafınızda şehre dair hiç bir şey yok. Kendi ekolojik bağlarını da dilerseniz gezebiliyor, mevsime göre meyve vs toplayabiliyorsunuz. Ayrıca keçiler, mandalar, tavuklar ve pek çok hayvanın olduğu çiftliklerini de görebilirsiniz. Mevsimindeyseniz otelin bahçesindeki şeftaliler de çok lezzetli.

Gelmişken Çanakkale Eceabat’ın koylarını neden gezmeyesiniz. Kabatepe, Batık Gemi Koyu,Cennet Koyu, Tekke Koyu, Kum Limanı ve pek çok güzel koyunda denizin tadını çıkarmak mümkün. Ayrıca Şehitler Abidesi’ni de ziyaret etmeden dönmeyin.

Sen De Bir Şeyler Yaz!

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz