Red Light District’ten çok öte bir şehir: Amsterdam

0

Amsterdam Hollandan’nın başkenti olup, kanallarıyla, ünlü müzeleriyle ve gece hayatı ile Avrupa’nın en romantik ve en güzel şehirlerinden biri. Amsterdam‘ın havası değişken olup, günde 4 mevsim yaşamak mümkün. Bu nedenle her mevsim gezilmesi keyif verir. Ülkemizde özellikle son yıllarda Amsterdam turları ve gezilerine ilgi çok artmış durumda. İşte Amsterdam’da gezilecek yerler…

Bir yurt dışı gezisinde benim için olmazsa olmazlar; köşesine kurulup yoldan geçenleri, şehrin caddelerini izleyebileceğim bir kafe, abur cubur yönünden zengin bir mutfak ve yollara dayanıklı iki adet ayakkabı…
Amsterdam tüm kriterlerimi karşılıyor ama bunlardan çok daha fazlası var…

Amsterdam estetik açıdan harika bir kent. Mimarisi, kültürü, kimi zaman enterasan olabilen insanları, düzenli-planlı yerleşimi, bisiklet yolları, kanalları ve köprüleri ile Avrupa’nın en görülesi şehirlerinden biri… Meşhur olduğu “Red Light District” adlı “edepsiz” mahallesi ve artık herkesin bildiği, uyuşturucu madde satılan coffee shop’larından çok öte bir şehir… Bilinen turistik yerlerin dışında, merkezi ve çevresiyle gezilecek ve görülecek farklı alternatiflere sahip olan şehir, sadece kanalları için bile görülmeye değer.

ams2
Amsterdam

 

Şehrin kalbi Dam Meydanı kentin en önemli ve en turistik yeri. Burada ünlü markalara ait mağazalar gezebilir, meydanda sokak sanatçılarının sergilediği komik performansları izleyebilir ya da bir kafede oturarak şehrin hareketli halini zevkle seyredebilirsiniz. Dam Meydanı her an hareketli ve oldukça eğlenceli bir yer. Turistlerin akınına uğrayan meydan kalabalıktan hoşlanmayanlar için bir süre sonra zorlayıcı hale gelebilir. Ama İstanbul’un kalabalığını bilenler için bu kalabalık çok da can sıkıcı olmayacaktır.

ams1
Amsterdam kanalları

 

Amsterdam müzeleri…

Seyahatlerinde müzeleri ziyaret etmeye öncelik verenler burada İngiltere’deki müzenin devamı denebilecek balmumu heykeli müzesi Madam Tussaud’ı gezebilir. Zamanını balmumu heykelleriyle geçirmek istemeyenler için Amsterdam’ın müze alternatifi bakımından zengin bir yer olduğunu söyleyebilirim. Hollandalı ressam Vincent Van Gogh’un eserlerinin bulunduğu Van Gogh Museum şehrin en ilgi gören müzelerinden biri. 1973 yılında yapılan yapı ressamın eserlerinin sergilendiği en büyük müze olarak biliniyor. Şahsi olarak favori müzelerim arasında yer alan Hollanda ulusal müzesi Rijksmuseum ise ziyaretçilerine başta Rembrant olmak üzere Hollandalı ressamların harika eserlerini sunmanın yanı sıra ülkenin kültür ve tarihine ışık tutması bakımından keyifli bir gezi sunuyor. Müze, Hollanda Altın Çağı’na ait geniş bir tablo koleksiyonuna ve oldukça büyük bir Asya sanatı koleksiyonuna sahip. Hollanda’daki en büyük sanat ve tarih müzesi olan Rijksmuseum diğer önemli müzelerin de bulunduğu Museumplein bölgesinde yer alıyor. Modern sanat müzesi Stedelijk Museum, Anne Frank House, Heineken Experience şehrin diğer önemli müzelerinden.

Rijksmuseum
Rijksmuseum

 

Amsterdam parkları, caddeleri…

Seyahatimiz boyunca Amsterdam’ın Cihangir’i denebilecek Jordaan’da kaldık. Burası hem şehir merkezine olan yakınlığı hem de merkeze kıyasla sakinliğiyle Amsterdam’da kalınabilecek en uygun yerlerden. Sokak arasındaki pub ve kafeler kendi mahallende, kendi şehrinde bir şeyler içmeye çıkmış hissi veriyor. Jordaan’da hissedilen en belirgin his “aidiyet”. Şehrin ikinci el cenneti olan ve bohem bir ambiyans sunan Waterlooplein, kitap, hediyelik eşya, kıyafet, ilginç aksesuarlar ve plak gibi çok çeşitli ürünün bulunduğu bir alan.

Huzur bulmak konusunda hiç sıkıntıya düşmeyeceğiniz bir şehir Amsterdam… Özellikle Vondelpark’a gittiğinizde böylesi güzel ve büyük bir parkın ülkenizde olmamasına üzülebiliyorsunuz. Şehrin en büyük parkı Vondelpark özellikle pazar günleri görülmeye değer. Mis gibi doğası, upuzun yürüyüş parkuruyla Hollandalı sevimli çocukların koşturduğu, ailelerin birlikte vakit geçirdiği, gençlerin bir araya gelip sohbet ettiği, bisiklete bindiği ya da spor yaptığı harika bir park burası.

Amstrdam-Vondelpark-Bridge-Tour-875x583
Vondelpark

 

Peki Amsterdam geceleri…

“Huzur huzur nereye kadar biraz da eğlenelim” diyorsanız şehrin en büyük Casinosu Holland Casino eğlenirken eğiten bir yer adeta. Rengârenk cıvıl cıvıl oyun makinaları görüp çocuk gibi ne oynayacağınızı şaşırırsanız, paranın ne kadar çabuk kaybedilebileceğini çabucak öğrenebiliyorsunuz mesela… “Yok ben temkinliyim, o işlerde gözüm yok” diyorsanız da Casino ziyaretçilerine ikram edilen şampanyalarınızı yudumlarken ibret hikayelerine tanık olabilir, oyun oynayanları izleyerek eğlenebilirsiniz.

volendam2
Volendam

 

Amserdam’da ne yesek, ne içsek? Volendam…

Yeme içme konusunda çok da zengin bir mutfağı olmayan Hollanda’da yiyebileceğiniz en özel yemek genelde çeşitli patates varyasyonları olabiliyor… Denize doğru yaklaştıkça ise durum değişiyor. Balık konusunda doyuma ulaşacağınız anlar sizi bekliyor. Biz de gezimizin en özel anlarını denize kıyısı Volendam’da geçirdik. Volendam, Amsterdam’a otobüsle sadece 30 dk. Centraal Station’dan bineceğiniz Amsterdam etrafındaki sayfiye bölgeleri ziyaret eden otobüslerle, köylerin, çiftlik evlerinin arasından geçip kısa sürede Volendam’a varabilirsiniz. Bu küçük balıkçı kasabası, Hollanda’nın gerçek güzelliklerini görmek isteyenlerin uğraması gereken bir yer. 600 yılı aşkın süredir yapısı bozulmayan bu kasaba, birbirinden güzel şık ve bakımlı küçük evleri, marinası, küçük sevimli kafeleriyle harika bir gezi sunuyor.

11084609_10152766918601918_1831171075_n
Volendam deniz kıyısı

 

Marinadaki pub ve restoranlarda bira ve fish&chips keyfi yapmadan ayrılmamak gereken kasabada, hediyelik eşya, peynir ve çikolatanın dibine vurabiliyorsunuz. Ama balığın en güzelinin seyyar satıcılarda olduğunu unutmamak gerekiyor. Sahil boyunca dizilmiş satıcılardan yenen balığın yerini hiç bir şey tutmuyor. Balık üzerine tatlı yemek şarttır malum… Harika krepler hemen imdadınıza yetişiyor.

11101773_10152766919151918_854851865_n
Volendam çiftlik evleri

 

Haarlem…

Volendam sonrasında bizi en çok etkileyen diğer bir yer Haarlem oldu. Haarlem Amsterdam’a çok yakın olan bambaşka bir şehir. ABD’de bulunan bildiğiniz Harlem’in ismi de ne hikmetse buradan geliyormuş. Ama aralarında en ufak bir benzerlik yok.

harleem
Haarlem

 

Amsterdam’a kadar gelmişken Hollanda’nın diğer bölgelerinin de ne kadar güzel olduğunu görmek isteyenler için bire bir. Amsterdam’da Elandsgraht bölgesinde bulunan büyük duraktan kalkan bir otobüsle yaklaşık 30 dakikada şehre varılıyor.

Hollanda’nın batısında yer alan Haarlem harika mimarisi, düzenli yolları, küçük sevimli sokakları ve evleriyle tıpkı Volendam gibi bir masaldan çıkmış gibi. Tek farkı masaldan çıktıktan sonra biraz modernize olmuş. Grokte Markt (büyük Pazar), St. Bavo Katedrali, Teylers, Frans Hals, Ten Boom müzelerinin yanı sıra Spaarne Irmağı kıyısında kurulu güzel sokaklar gezmek için son derece güzel alternatifler. Şehrin merkezinde bulunan Bagels & Beans’de yediğim bagel sandviçleri asla unutamayacağımı da belirtmek istiyorum.

Haarlemdeki St Bavo katedral
St. Bavo Katedrali

 

Hollanda’da beni en çok etkileyen şey şehir düzenlemeleri ve bu düzenlemelerdeki uyum oldu. Hiçbir binanın, evin, mağazanın göze batmadığı, her biri ayrı güzellikte olan sokaklar şehir belediyelerinin bizdekinden çok farklı bir yerde olduğunu kanıtlıyor.

harleeem3

Amsterdam’ın merkeze göre nispeten sakin olan noktaları ve çevresinde görülmeyi bekleyen onlarca kasabası, şehrin nam salmış “coffee shopları” ve “Red Light District”ten çok daha anlamlı ve dolu olduğunu gözler önüne seriyor. “Gitmeyin!” asla demiyorum ama bana göre sadece buraları görüp evinize dönerseniz, bu her yerinden güzellik çıkan şehre haksızlık edersiniz.

Siz en iyisi bu baharda kendinize bir iyilik yapın ve en güzelinden bir Amsterdam seyahati planlayın!

Haarlem

Sen De Bir Şeyler Yaz!

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz