Roma Günlüğü 1 (Vatikan)

İtalya gezimin 3 gününü Roma’ya ayırdım. Burada çok fazla tarihi bilgilere, detaylara yer vermeyeceğim. Zira hepsini Google’dan bulabilirsiniz:)  Tabii gezi öncesinde gideceğiniz şehirler, müzeler ve tarihi yapılarla ilgili bilgi edinin. Bir tur şirketi ile ya da bağımsız olarak İtalya’ seyahatine çıkan herkes, en az 3 gününü sadece Roma’ya ayırmalı. 3. günün sonunda sokaklarıyla, dükkanlarıyla Roma’yı fethetmiş sayılabilirsiniz.  (Bir yıl sonra yeniden Roma’ya geldim ve aslında yetmediğini gördüm)  Bu arada Odeon’un Klasik İtalya turu ile gezimi gerçekleştirdim. Bir tur şirketi ile seyahat etmek  5 şehir gezdiğim için oldukça avantaj sağladı diyebilirim. Ara transferler oldukça keyifli oldu. Zira Floransa’dan Verona’ya üşenip gitmeyebilirdim. Zaten ara transferler dışında arkadaş grubumuzla gezdik. İtalya’da tüm kentlere girişte para ödemek zorundasınız. Tur olarak check-point ismindeki ödememizi yaptıktan sonra şehre bizim de çok yabancı olmadığımız trafik eşliğinde girdik. Burada da trafik var evet. Ancak otobüsleri şehir merkezine asla park edemiyorsunuz. Şehir içinde araba kirliliği nispeten daha az. Vespa’lar ve bisikletler ordusu ile sevimli görüntülerle karşılaşıyorsunuz. Roma’da evlerin balkonları çok tatlı:) (diğer post’larda göreceksiniz bol bol:) Çiçeklerle dolu dolu balkonlarıyla gözlerimiz havada dolaştık kimi zaman.

İlk günün sabahı, havaalanından hemen Vatikan’a doru yol aldık. Metro kullanacaksanız Ottaviano durağı üzerinden Vatikan’a ulaşabilirsiniz. Bu yıl 1500 otobüs gelmiş Roma’ya Vatikan ziyareti için. Arjantinli yeni papa Jorge Mario Bergoglio ‘nun çok seveni olduğu belli.

Çok uzun kuyruklar, günlerce öncesinden alınan Vatikan müzesi biletleri… İlk gün Vatikan’ın bahçesinde gezebildik sadece. Uzun kuyruklar vardı ve herkes Papa Francesco’nun tebdili kıyafet halkın arasında gezdiğini konuşuyordu.

Vatikan, Hristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan devlet aslında. O yüzden göz kamaştırıyor. Büyük kısmına zaten giriş yasak. Burayı İsveç’de özel olarak yetiştirilen askerler koruyor.

Sadece bu iş için eğitim alıyorlar. Vatikan için en çok duyduğum söz ise; “sırlarla dolu bir yer” olduğu… Eğer sorun yaşamak istemezseniz Vatikan’ı gezerken, kolsuz tişörtler ve mini şort-etekler giymeyin. Bir kaç kez uyarıldığımı, ve kilisenin içinde bazı bölümlere giremediğimi söylemeliyim.

San Pietro Katedrali tüm görkemiyle hemen San Pietro meydanının sol tarafında kalıyor. Roma’nın 4 büyük bazilikasından biri. Burayı gezmeyi yarına bırakıyoruz. Hemen arkasında da Papa’nın evi olarak da kabul edilen Sistine Şapel’i var. Şapel’deki tüm resimler Michelengelo’ya ait. San Pietro meydanı yine Bernini’nin aziz heykelleriyle dolu. San Pietro katedralinin kendisi ve içindeki çoğu heykel de Bernini’nin. Bunun haricinde Vatikan Müzesi, Vatikan Bahçeleri’de kaçırmamanız gereken yapılar arasında. San Pietro Bazilikası’na giriş ücretsiz. Kubbesine çıkıp Roma manzarasını izleyebilirsiniz. Meydan’ın ortasında yine Bernini tarafından yapılmış iki tane çeşme var. Bu çeşmelerle “günahlarınızdan arınıp Vatikan’a gelin” mesajı verilmiş.

Kilisenin girişinde San Pietro ve Aziz Paul’a ait görkemli iki heykel var.

Vatikan için bir tam gününüzü ayırmanızı tavsiye ederim.