Kapadokya’da gezilecek yerler deyince akla hep Göreme, Ürgüp gelse de aslında çok başka keşfedilecek yerler de var. Ürgüp’ün yanı başında yer alan Mustafapaşa, barındırdığı tarihi yapılar ve doğal güzelliklerine rağmen maalesef turist radarının biraz gerisinde kalmış. Oysa Kapadokya vadisi içinde gezilecek görülecek, dinlenilecek en güzel duraklardan biri. Hadi şimdi Mustafapaşa’nın tarihinden, bugüne, gezilecek noktalarından hikayelerine Mustafapaşa Gezilecek Yerler yolculuğuna çıkalım. Hürriyet Seyahat’e yazdığım Kapadokya yazımı buradan okuyabilirsiniz.
Güneşin Şehri Sinasos
Eski adıyla Sinasos ”Güneşin Şehri” ,Osmanlı döneminde İstanbullu Rumların sayfiye yeriymiş. İstanbul’da havyar ticareti ve ilaç satışı ile uğraştığı bilinen Rumlar ; her yaz geldikleri Sinasos’ta birbirinden güzel evler inşa etmişler. Yaklaşık 700 taş konak inşa eden Rumlar, şarapla da ilgilenmişler. Söylentilere göre taş işçiliğini sanatsal bir mimariye dönüştüren Sinasos mimarları, Mardin’den ve Suriye sınırından gelmiş. Zira buradaki konaklar Mardin’deki konaklar ile baya benzer özelliklerdeymiş. Mustafapaşa Gezilecek Yerler listemizde hep bu konakların arasından geçeceksiniz.
1924 mübadelesinde Anadolu’daki diğer köyler gibi Sinasos da boşaltılmış. Rumlar Yunanistan’a göç edince köyün adı Mustafapaşa olarak değiştirilmiş. Günümüzde Kültür Bakanlığı tarafından korunan kasaba 1981 yılında turizme açılmış.
Mustafapaşa’ya Nasıl Gidilir?
Mustafapaşa, Ürgüp’e sadece 6 Km. Nevşehir Havalimanı’ndan yaklaşık 55 dakika içinde Mustafapaşa’da olmanız mümkün. Eğer Kayseri Havalimanı’ndan geliyorsanız 70 dakikaya Mustafapaşa sınırlarındasınız demektir. Mustafapaşa, en az bir gününüzü ayırmanız gereken pek çok güzelliği içinde barındırıyor. Mustafapaşa Gezilecek Yerler hemen hemen birbirine çok yakın mesafede.
Mustafapaşa’da Konaklama – Otel Önerisi
Eğer Kapadokya’ya geldiyseniz artık mağara ve taş odalı otellerde konaklamak şart oldu gibi. doğruya doğru bölgenin ruhunu daha iyi hissediyor insan. Biz Mustafapaşa’nın göbeğinde, oldukça geniş arazisi ile geçtiğimiz yaz ayında açılmış, 1853 tarihli gerçek bir konak olan Seraphim Cave Cappadocia’da konakladık. Bu otel Kültür Bakanlığı tarafından korumaya alınmış. Gerçekten bir mağaranın içinde ama özenle tasarlanmış ve göz kamaştıran lüks bir otel odasında uyuduğunuzu düşünsenize… Mustafapaşa Gezilecek Yerler için de oldukça ideal bri yerleşimi var.
Otel daha içeri girmeden sizi tarihi aslanlı kapıyla karşılıyor. Kapının üzerindeki kitabede Rumca; “Ey insanoğlu, eğer dostsan neşeyle gir içeri; Düşmansan, kötü niyetliysen bu kapıdan uzak dur. Bugün benim, yarın bir diğerinin, aslında hiç kimsenin…” yazıyor. Bahçesinde ise yine tarihi çift taraflı Rum çeşmesi yer alıyor.
Otelin tümüne lüks ve Kapadokya’nın kendine has atmosferi hakim. Dokusu bozulmamış taş odaların içindeki Türk hamamı, özenle işlenmiş ipek tekstil ürünleri, tonoz tavanlı restorandaki lezzetler, lüks SPA ve geniş bahçesi Kapadokya’da olmanın keyfini ikiye katlayacak nitelikte. Sabah kahvaltınızı mağaraların arasındaki bahçede yaptık, akşam ise yıldızların altında romantik bir akşam geçirmeyi geçirmeyi ihmal etmedik.
Mustafapaşa Gezilecek Yerler
Mustafapaşa her ne kadar Göreme ve Ürgüp kadar popüler olmasa da en az bir gününüzü alacak kadar gezilecek yerler listesi var. İşte onlardan en önemlilerini listeledim;
Aziz Nikolaos Manastırı
Mustafapaşa merkezden 1 km. güneye doğru yürüyerek Aziz Nikolas Manastırına ulaştık. Gerçekten üzüm bağları ve bahçeleri arasında çok güzel bir görüntüsü var. Yol boyunca peri bacalarına benzer pek çok kaya oluşumu ve bu kayaların içine oyulmuş barınaklar, su yolları, kilise ve şapeller görüyorsunuz. Özellikle pembe peri bacalarını kaçırmayın derim. Manastır kompleksine iç içe iki yuvarlak kemerli, bezemeli bir kapı ile bahçeden giriliyor. Pek güzel bir bahçesi var. Aziz Nikolas Manastırının yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, yapının 19.yy.’da inşa edildiği tahmin ediliyor. Manastır içinde, Aziz Nikolas, Azize Barbara, Aziz Savvas, Aziz Minas kiliseleri ile Meryemana Ayazması bulunuyor.
Mehmet Şakirpaşa Medresesi
Mustafapaşa’nın en ünlü Osmanlı eseri Mehmet Şakirpaşa Medresesi tam Mustafapaşa’nın merkezinde konumlanıyor. 1900 yılında yapılan Mehmet Şakirpaşa Medresesi’nin taç kapı şeklindeki kapısı bitki ve geometrik desenlerle dolu ve çok güzel. Kapıdan avluya giriyorsunuz ve öğrenci odalarının bulunduğu kemerli revakları görüyorsunuz. Medresenin hemen karşısındaki Cami’i Kebir de kasabanın en eski camilerinden.
Konstantin Helena Kilisesi
Mustafapaşa’nın merkezinde bulunan Konstantin Helena Kilisesi’nin çok ilginç bir hikayesi var.
Kel Mehmed isminde fakir bir Sinasos’lu, hemşerisi havyar tüccarı Prodromos Tantirtzis’in yardımıyla İstanbul’a götürülmüş, uzun bir zaman sonra da Osmanlı sarayındavezir olmuş. Vezir olunca destekçisini hatırlayan Kel Mehmed, Prodromos Tantirtzis’i huzura çağırarak, kendisinden bir dilekte bulunmasını, yıllar önceki iyiliğinin karşılığını vermek istediğini söylemiş. Havyar tüccarı hemşerilerine de danıştıktan sonra Sinasos’ta bir kilise inşa etmek istediğini belirtmiş. Vezir, ‘bu isteğe izin vermeyeceklerini, ama 40 gün içinde bitirebilirseniz bir kilise inşa edin’ diye yanıtlamış. Aceleyle Sinasos’a dönen tüccar, tüm köy halkı ile birlikte, çevre köylerde yaşayan Rumları da toplamış, bir yıkık kilisenin taşlarını da kullanarak, gece gündüz çalışmış kilisenin inşasını şart koşulan sürede tamamlanmış.
Konstantin Helena Kilisesi yerleşimin 19. yüzyıldaki en önemli iki kilisesinden biriymiş. Diğeri ise günümüze kadar sağlam kalamamış Başmelekler Mikael ve Gabriel’e ithaf edilen kilise.
Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi /El Yapımı Bebek Müzesi
170 yıllık tarihi bir konakta yer alan Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi Kapadokya’ya gelenlerin görmesi gereken müzelerden biri. Çünkü burası aynı zamanda Türkiye’de açılan ilk özel el yapımı bebek müzesi. 624 farklı konuyu anlatan yaklaşık 3 bin oyuncak bebek görüyorsunuz burada. Ülkemizdeki yaşam tarzından, tarihteki önemli şahsiyetler ve mesleklere kadar pek çok konu ve hikaye var bu müzede. Yunus Emre, Mevlana, Nasreddin Hoca, Âşık Veysel, Dede Korkut, Hacı Bektaşi Veli, Köroğlu ve Cihan Pehlivanı Koca Yusuf gibi isimleri görmek mümkün.
Tam bir tarih yolculuğu olan müzenin giriş ücreti ise 8 -12TL.
Gomeda Vadisi
Mustafapaşa’nın batısında kalan Gomeda Vadisi morfolojik açıdan Ihlara Vadisi’nin küçük bir benzeri. Ihlara Vadisi’nde olduğu gibi kaya oyma kiliselere, barınaklara ve vadinin içinden geçen bir dereye sahip. Eskiden güvercinlik olarak da kullanılan vadide yaz aylarında yine bolca güvercin oluyormuş. Bunu oyuklardaki tüneklerden görebiliyorsunuz. Ihlara Vadisi yazısı burada.
Asmalı Konak (Old Greek House)
Asmalı Konak dizisi yayınlandığı zamanlar lisedeydim. Diziyi izlemeyen, bilmeyen yok sanırım. Bu nedenle Asmalı Konak dizisinin çekildiği konaklar hala turist akınına uğruyor. Dizi iki ayrı konakta çekildi. Bunlardan biri de Mustafapaşa’da bulunuyor. Şimdilerde ‘Old Greek House’ adıyla otel ve restoran olarak hizmet veriyor. Gerçekten çok otantik bir konak. İçinde mutlaka yemek yemenizi tavsiye ederim. Türk yemekleri isimli tadım menüleri oldukça lezzetliydi.
Bu konak 1887 yılında inşa edilmiş. Döneminin en gösterişli Rum evlerinden biri olan konak İstanbullu bir balıkçı olan Yorgos Vasilio ve ailesinin yazlık evi olarak kullanılırmış. Türk-Rum mübadelesinde Yorgos Vasilio ülkesine gönderilirken, evini bir Türk aileye bırakmış. 1938 yılında şehre öğretmen olarak atanan bir aile olan Öztürk ailesi tarafından 10 liraya alınan konak o tarihten beri aynı ailede. Konak 1992 yılından bu yana otel ve restoran olarak kullanılıyor. Yazın restoranda yemek için rezervasyon yaptırmanızı öneririm.
Maraşoğlu Köprüsü
Aziz Nikolaos Manastırı’na doğru yürürken 1865’te iki mahalleyi birleştirmek için varlıklı bir kişi tarafından yaptırılan Maraşoğlu Köprüsü’nü göreceksiniz. Köprünün hemen yanında da bir yer altı şehri bulunuyor. Ayrıca dilerseniz üzerine çıkıp Mustafapaşa’nın en fotojenik karelerini yakalayabilirsiniz.
Bunun dışında Mustafapaşa’nın eski Rum konaklarıyla dolu sokaklarını gezmeyi, Kapadokya’nın güzel üzümlerinden yapılan şarapları için Mustafapaşa’daki şarap atölyelerine uğramayı unutmayın.
Mustafapaşa Ürgüp’e sadece 6 km uzaklıkta. Akşamları eğlenmek için kısa sürede Ürgüp’tek
Türk gecelerine karışmanız mümkün.
