Çanakkale berrak mavi suları, bozulmamış doğası ve her geçen yıl yeni bir turizm hazinesiyle karşılaşabileceğimiz bir şehir. Çanakkale’ye bir kez gelen defalarca gelme isteği ile doluyor. Peki Çanakkale’de ne yapılır derseniz, işte bu güzel şehirde yapmanızı, denemenizi ve görmenizi istediğim 6 şey;
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı
Çanakkale’deyseniz ülkemizin en etkileyici yerlerinden biri olan, 1973’de kurulan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nı görmeden geçmeyin. Bigalı, Büyükanafarta, Küçükanafarta, Kilitbahir, Kocadere, Seddülbahir, Alçıtepe ve Behramlı köylerini kapsayan geniş bir alan içinde konumlanan milli park, hem doğa hem de tarihle buluşmak için harika bir fırsat. Özellikle 18 Mart’ta geniş kalabalıklara sahne olan milli park, Çanakkale savaşı döneminde yaşanan olayları ve o dönemin ruhunu etkileyici şekilde yansıtıyor. Kilitbahir Kalesi, Seyit Onbaşı Anıtı ve Mecidiye Tabyaları, Çanakkale Şehitler Abidesi, 57. Alay Şehitliği, Conkbayırı, Atatürk Anıtı ve Siperler öncelikle görmeniz gerekenlerden.
Troya Antik Kenti
Eğer arkeoloji ve tarih meraklısıysanız Çanakkale merkeze gelmeden Kaz Dağları’nın eteklerindeki Tevfikiye Köyü’nün batısındaki Hisarlık Tepesi üzerinde yer alan Troya Antik Kenti’ni görmelisiniz. Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsedilen Troya Savaşı’nın yapıldığı yer olarak da bilinen bu kent, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor ve MÖ. 3000 yılına kadar uzanan tarihi geçmişi ile dünyanın en ünlü arkeolojik alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Girişinde bulunan meşhur Truva Atı, sembolik olarak yapılmış olup, tarihi nitelik taşımasa da ziyaretçilerin favorileri alanlarından.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Gün batımına karşı, lezzetli balık için adres!
Çanakkale kordonda yer alan Yalova Restaurant, denize nazır bir balık ziyafeti için ideal bir mola yeri. Çanakkale limanının en güzel köşesinde 1940 yılından bugüne hizmet veren bu restoranda, mevsiminde taze balık ve sıcak-soğuk meze çeşitleri ile aşk yaşamanız mümkün. Osmanlı’dan günümüze meyhane kültürünü taşımayı hedeflemiş olan restoran, şimdiden görülmesi gereken klasiklerinden olmuş durumda. Ayrıca “Dur yolcu!” silueti manzarası da restoranın terasından çok iyi görünüyor. Bölgenin meşhur sardalyası ve peynir helvası mutlaka denenmeli. Dilerseniz peynir helvasını şehrin en eskilerinden merkezdeki Kadir Yaşar Çanakkale Helvacısı’nda da yiyebilirsiniz.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Ege’nin en güzel sularında serinleyin!
Eceabat’ta pek çok sakin koy ve plaj bulunuyor. Kabatepe Orman Kampı hem sakin koy arayanların hem de çam ormanı içerisinde kamp yapmak isteyenler için iyi bir seçenek olabilir. Yol boyu karşınıza pek çok gizli koy çıkacak. En popüler olanları ise Batık Gemi Koyu, Cennet Koyu, Tekke Koyu, Kum Limanı… Vakit varsa Gökçeada feribotunu da kaçırmayın.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Bağ Bozumu’na Uğrayın!
Eylül ve Ekim ayında yolunuz Eceabat’a düştüyse Hotel Caeli’nin üzüm bağlarında bağ bozumuna katılabilirsiniz. Üzümün büyüleyen yolculuğuna tanık olabileceğiniz 1700 dönümlük bu bağlarda Bordo tipi şaraplar üretiliyor. Dünyanın en büyük bağlarından biri olarak kabul edilen bağlarda bağ bozumu yaptıktan sonra, şaraphanede üretime tanık olun. Ayrıca Çanakkale’nin yerel mutfağına dair iyi örnekler sunduğu lezzetlerini tatmak için de iyi bir fırsat olabilir. Hotel Caeli hakkında detaylı yazım burada!
Batık Dalışı Yapın!
Hem tarihe hem de denize aşıksanız batık dalışı yapmak Çanakkale’ye gelmişken listenizde olsun. Bu şehrin tarihi yapısı su altı güzellikleri pek çok dalgıç için vazgeçilmez bir yere sahip. Çanakkale Boğazı çevresindeki Suvla Koyu, Seddülbahir Koyu ve Anzak Koyu’nda Çanakkale Savaşı’na ait sayısız su altı objesine tanık olabilirsiniz. Bilindiği kadarıyla bu bölgede toplamda 33 adet savaş döneminden kalma batık mevcut. Burada dalış yapabilmek için mutlaka dalış brövenizin olmasına gerek yok. Zira Çanakkale Boğazı’nın suları genellikle sığ, bu nedenle 6 metrelerde bile batık var. Şnorkelle yukarıdan seyretmek ya da deneme dalışı yapmak da mümkün.
