Burası Amerika’nın hatta dünyanın en büyük hayvanat bahçesi. San Diego’ya gelip burayı görmemek haksızlık olurdu. Balboa Park’ı içinde bulunan hayvanat bahçesinde bir çok hayvan türü ile karşılaşmamızın dışında, beni en çok şaşırtan şeylerden biri de burada oldukça çeşitli bir bitki örtüsünün oluşuydu. Açıkçası, hayvanlardan çok bitkiler beni heyecanlandırdı. Küçük bir amazon ormanı içerisinde gibi hissettim kendimi. Yaklaşık 800 farklı türde 4000 hayvanı bünyesinde barındırıyor San Diego Zoo. Balboa Park’ın içinde yer alan bu hayvanat bahçesinde yorulmadan gezebilmeniz için otobüs turları da düzenleniyor. Balboa Park demişken yaklaşık 465 hektarlık bir alandan bahsettiğimizi de belirteyim.
San Diego gezisi yazısı için tıklayınız!
Hayvanat bahçelerine karşıyım aslında. Ancak burada nesli tükenmekte olan hayvanlar için çok iyi çalışmalar yapılıyor. Ve şaşırdığım üzre inanılmaz bir doğanın içindeler… Asla yapay bir yeşillik değil, zaten var olan bir orman içine kurulu burası… Kafeslere hapsedilmemişler ama tabii sınırları da yok değil. Fillerin manikür, pedikürleri ve sağlık bakımları için yapılmış merkezleri, hayvan hastaneleri ve türlerin korunması ile ilgili yaptıkları çalışmalar dikkat çekiciydi. Ancak kutup ayıları bölümü beni üzdü. Ne kadar özenmiş bile olsalar, o doğayı yaratmaları pek mümkün olamamış açıkçası.
Downtown’dan 7 numaralı otobüs ile San Diego Hayvanat Bahçesi‘nin önünde inebilirsiniz. Giriş 45 dolar. Tüm gününüzü buraya ayırmalısınız. Çok geniş bir alan. Safari gezisine de katılabiliyorsunuz.Çok vaktinizi almıyor, ayrıca rehber de San Diogo Zoo ve hayvan türleri ilgili güzel bilgiler veriyor. Adeta bir ormanın içinde yürüyor gibisiniz demeyeceğim. Zira ormanın içindesiniz. Bitki ve ağaçların güzel kokusundan sarhoş gibi gezineceğinizi de bilin.
