Diplomasi başkenti :Brüksel

0

Keşfetmeye kaldığımız yerden Brüksel ile devam ediyoruz. NATO, Avrupa Parlamentosu gibi birçok diplomatik kurumun merkezi olmasından dolayı bu güzel şehre Avrupa Birliği‘nin başkenti de denmektedir. Bu kadar resmi ve ciddi kurumun merkezi olması ise bu şehrin eğlencesini ve neşesini eksiltmemiş, aksine refah düzeyinin artmasına paralel olarak bol miktarda turist çekip renkli bir şehir yapmış Brüksel’i. Şehirde yaşayan insanların yaklaşık dörtte birinin yabancı uyruklu, bunların da çoğunun Afyon Emirdağlı Türkler olduğunu düşünürsek, burası da elinizi salladığınız yerde Türk’e çarpabileceğiniz Avrupa şehirlerinden birisi.

Öncelikle şunu söylemek gerekir ki Brüksel‘de nereye giderseniz gidin kesinlikle yakınınızda bir metro, tren, otobüs durağı olacaktır. Şehir içi ulaşım hattının mükemmele yakın olduğu bu şehirde gezdiğiniz süre içerisinde ne araç kiralamaya ne de taksi kullanmaya ihtiyaç duymayacaksınız.
1

Brüksel deyince herkesin aklına gelmesi gereken iki şey “çikolata ve bira”. Özellikle herkesin bildiği Cote D’or, Guylian, Godiva gibi markalarla ün salmış çikolataları ve Stella, Jupiler, Hoegaarden gibi yaz günlerinin değişilmez biralarıyla bir kaç beden büyümeyi göze alarak gitmenizi tavsiye ederim.

2
Her şehrin olmazsa olmazı meydanlarıdır. Brüksel’de ise bu meydan, birçok aktivitenin de merkezi olarak kullanılan Grand Place’dir. Özellikle mimariye meraklı olanlar bu meydana bayılacaklar. Grand Place’te ayrıca güzel havalarda kurulan çiçek pazarı ve Ağustos aylarındaki çiçek halısı görülmeye değer.

Çiçek Halısı
Çiçek Halısı

Grand Place’in hemen yakınında şehrin en önemli simgelerinden olan Manneken Pis (İşeyen Çocuk) bulunur. Brüksel’den alacağınız her türlü anahtarlık, magnet gibi hediyelik eşyada bu figürü görmeniz mümkün.

Rue de l'Étuve - Stoofstraat, Bruxelles - Brussel, België
Rue de l’Étuve – Stoofstraat, Bruxelles – Brussel, België

Şehrin diğer tarafında görülmeye değer bir başka yapı olan Atomium yer alıyor. Brüksel’de düzenlenen Expo 58 Fuarı için 1958 yılında yapılan ve Demir atomunun 165 milyon kez büyütülmüş hali olan bu devasa yapı yaklaşık 100 metre yüksekliğinde ve şehrin simgesi durumunda.

5
Atomium‘un hemen arkasında ormanın içine doğru uzanan yolu görüp benim gibi “aaa bakayım bu yol nereye gidiyor” diye düşünürseniz, adını bilmediğim ama pek kimsenin olmadığı mükemmel bir parka çıkıyorsunuz. Eğer “huzur aramak” diye bir şey varsa, bulacağınız yer kesinlikle bu park.

6
Son olarak Atomium’un hemen yakınında bulunan Mini Europe‘ta da Avrupa’nın başlıca binalarının minyatürleri sergilenmekte. E dedik ya burası Avrupa’nın başkenti…7

Ben gittiğim şehirlerde, şehrin havasını solumayı seven biri olarak yürümeyi ve toplu taşımayı kullanmayı tercih ederim. Özellikle Brüksel, merkez diye adlandırdığımız yerin küçük ve her şeyin yakında olması nedeniyle yürüyerek gezmekten büyük keyif alacağınız bir şehir. Ara sokaklarda kaybolduğunuzda bile yeni ve bir öncekinden daha güzel sürprizlerle karşılaşacağınız bu şehir size her anlamda minyatür bir Avrupa profili gösterecek.

9017601208_3233bfa7e3_b

Sen De Bir Şeyler Yaz!

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz