Heyecanla beklediğimiz Suvla Kanyon dün akşam açıldı. Hem de iş çıkışlarında bir koşu çıkıp gidebileceğimiz Levent’teki Kanyon AVM’de. Ancak bulması da o kadar kolay değil aslında. Kendisine gizli bir bahçe yaratmış Suvla Kanyon. Cinemaximum’un içinden geçip, asansörle R katına çıkıyorsunuz ve bir anda Suvla şarap bahçesine adım atıyorsunuz.
Aylardır süren titiz çalışmalar sonucu ortaya harika bir iş çıkmış. İşletme Bülent Bilal’e emanet. Suvla Kanyon’un ferah bahçesinde şarabınızı seçip yayılmak isteyebilir, ya da bahçedeki sandalyelerinde deneyimli somellier’lerin önderliğinde şık bir şarap deneyimli yaşayabilirsiniz. Adını Gelibolu Yarımadası’ndaki Suvla koyundan alan Suvla Şarapları ‘nın yeni restoranı Suvla Kanyon’un mutfağı ise Şef Şebnem Gürçay’a bırakılmış, Açık mutfağı çok dinamik. Şarap yanına eşlik edecek yerli yabancı peynirler, şarküteri ürünleri, pizza, ızgara gibi atıştırmalıkları da heyecan vericiydi .Bu leziz atıştırmalıklara Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah, Sauvignon blanc, Chardonnay üzümlerinden yapılan şarapları tatmak mümkün.
Yaklaşık 110 kişiyi ağırlayabilen restoran, plazalar, binalar içinde bir vaha gibi duruyor. Suvla Kanyon’da bir şişe Suvla şarap açtırmak ya da kadeh şarap sipariş etmek sizin tercihiniz. Ayrıca Suvla Kanyon’da Trakyalı yerli üreticilerin bazı şarap markalarını da görebileceksiniz . Resmen şehrin göbeğinde bağcılık! Şehre böyle yenilikler gelmesi çok güzel.
Suvla’nın lezzetlerini de denedim. Nefis!
Açılıştan sonra yeniden geldim Sulva’ya… Öncelikle uygun bir fiyata minik bir şarap tadımı yapabilmeniz mümkün. 15 TL ile başlayan bir fiyata, 3 ayrı şarap tadımı sunumunuz masanıza geliyor.Bu tadım menüleri 15-45 fiyat aralığına sahip. Böylece çok pahalı bir şarabı dahi tatmanız mümkün oluyor . Bu üçünü dendikten sonra dilerseniz en çok beğendiğiniz ile akşama devam edebilirsiniz. Şarabı pahalı olmaktan çıkaran ve tadım yapabilme şansı veren bu uygulama çok hoşuma gitti. Şaraplarına da raf fiyatı üzerinden sadece 50 TL ‘lik bir ücret ekliyorlar. Bunu İstanbul’daki pek çok restoranda bulmak çok zor.
Sadece şarap yok elbette. Yanına şaraba eşlik eden “doğal, sade ve iyi yemek”ler geliyor. İsterseniz şarabın yanına özgün yerli – yabancı peynirler, kurutulmuş veya fümelenmiş beyaz ve kırmızı etlerden oluşan geniş bir şarküteri seçeneği alabilirsiniz. Şaraplı ekmekleri de nefis.Genç şeflerinin kendi yorumlarını da kattığı lezzetlerine bayıldım.
Şaraba en çok yakışan lezzetlerden pizzalarına gelelim.Prosciutto peynirli, armut, ve pesto soslu pizzaları son zamanlarda tattığım en leziz lezzetlerden biriydi. Pizzanın hamuru, yıllardır özenle çoğaltılarak yetiştirilen genetiği değiştirilmemiş 14 kromozomlu geleneksel siyez buğday tohum çeşitlerinden sarı buğday, karakılçık ve akkunduz unlarından hazırlanıyormuş. Böylece şişkinlik gibi şikayetlere rastlamıyorsunuz. Sağlık ön planda. Eceabat’taki geleneksel aile bağları, zeytinlikler ve bahçelerin bulunduğu Bozokbağ’da yetişen Kilye Doğal ürünlerini kullanıyorlar çoğunlukla. Domatesli yaz makarnasındaki fesleğen ve domateslerin lezzetinden hemen anlayacaksınız bunu. Yakında daha fazla Eceabat domateslerini kullandıkları lezzetler olacakmış.
Son olarak bir Sulva’nın şarabın yanına çok iyi giden tatlılar sunduğunu da göreceksiniz. Affogato- lavantalı dondoruma ve espressonunun şahane uyumuna aşık oldum. Orman meyveli mascarpne milföy ise en az 2 porsiyon gidiyor, benden söylemesi. 
