Keşfetmenin hazzını bir de böyle deneyin!

Ülkeler, şehirler gezmek,hoş mekanlar,lezzetler tanımak yazarak, fotoğraflayarak gözün gördüğünü duyurmak ‘ey ahali bakın burada hayat var, biz sevdik siz de bilin, belki hoşunuza gider’ demek ya hani sitemizin amacı işte bu dediklerimizi kılımızı kıpırdatmadan da yapabilmek mümkün aslında. Hatta belki aldığınız bir yemeğin tadı hiç bu kadar güzel olmadı, dünya üstünde yeri olmayan bir kent gözünüzün önünde canlandı. Sokaklarında yürüdünüz, aşinayım dediğiniz ama nereden olduğunu kestiremediğiniz insanlarla dans ettiniz. Savaşlara bile katıldınız dansta ne ki. Yüzyıllar öncesine gittiniz, o içinde olmayı hep istediğiniz kıyafetlerle dolandınız, bazen yolculuğunuz kendinize oldu. Psikolojinin derinliklerine indiniz. Orada çok enteresan şeyler buldunuz.Aklınızın almadığı cinayetlere tanıklık ettiniz,katili aradınız ve üstelik bunların hepsini çok şiirsel yaşadınız. İşte bunca şeyi kitaplarla keşfettiniz. Onlar bizim en büyük yol haritamız olmadı mı? Başka başka ülkelerden pek çok arkadaşımız yok mu yani.Peki Raskolnikov kim, Zeze ya da Ernest? Öyle bir hazine ki tükettikçe kendini de sizi de çoğaltmakta.

1

Günümüz çağdaş Türk edebiyatı, yazarları ve eserleriyle kesinlikle keşfedilmeyi hak ediyor.O kadar genç, dinamik ve bambaşka dilleri var ki bu bile ilginizi çekmeye yeter.Günlük konuşma diline de hakimler ciddi birikime de güncel pek çok mevzuya da.Bazen ağır bir konu onların imbiğinden süzülüp eğlenceyle aktarılıyor bazen de taş gibi otuyor bir kelime ama her şekilde kitaplar su içer gibi bitiyor, güzel bir ferahlık bırakıyor içinizde.Hafif okunuyor gibi bir algı yaratıp aman kafaları karıştırmayalım.Her kitap kitap değildir şüpheciliğini elden bırakmayın n’olur.

Sözü daha fazla uzatmadan benim son dönemlerde severek okuduklarıma geleyim.Kitapları uzun uzun anlatmaya kalkmayacağım.Belki daha sonra,tek bir kitap üzerinden bunu yapabiliriz ama bugün daha genel bir değerlendirme yapıp,çağdaşlara selam çakalım.

Sema Kaygusuz ve son kitabı Barbarın Kahkahası: Yazarı bilenler bilir.Çıtır çerez muamelesi yapmaya kalkmayın hiçbir kitabına, mazallah dişiniz kırılıverir ama gözünüzü korkutmayın da çünkü onu okumaya illaki bir yerden başlamalısınız.

3

Burhan Sönmez-İstanbul İstanbul: Size su gibi ferah dedim ama baktım da ilk iki kitap biraz boğazda kalacak cinsten oldu.Anlattıklarıyla sizi zorlayacak ama o ofis taşıma eşiği atladığınızda acıyla karışık bir keyif alacaksınız.(işte öyle garip bir yanı da var bu meretlerin)

2

Elif Key-Bize İki Çay Söyle:Alın işte bundan tatlı bundan naif bir kitap öneremem yaz için.Yine de yaralarınız kanayabilir,söyleyeyim.

Sezgin Kaymaz-Bakhele: Kafayı  boşaltmak için soft kitap arayışlarına elveda.Zira eğlenmek yanı sıra edebi nitelik taşıyan kitap okumak mümkün.Birbirinden farklı ve güzel öyküler sizi bekler.

Hayko Bağdat-Gollik: Bir önceki kitaba ilişkin yazarken bu kitabı hatırlamam sebepsiz değil.Hayko size gülerken anlatacak pek çok derin şeyi.

Figen Şakacı-Pala Hayriye:”Direnen kadın hikayeleri” Ona ve dolayısıyla kendinize gülmeyi,acımayı, hak vermeyi elden bırakamayacaksınız.Not:Bu kitabın verdiği haz anlatılamadı.En iyisi mi siz alın okuyun 🙂

Kemal Varol-Hav: Hüzün edebiyatın değişmez bir öğesi. Ben onunla yapamıyorum diyenler bu kitaba ilişmesin.O kadar güzel ki..

Nermin Yıldırım-Unutma Dersleri :Bazen unutmayı kim istemez ki? Bir Feride vardı hani. Anadolu’yu gezen, çalıkuşumuz. Bu.Bu kitapta ki Feride’nin dertleri çok farklı. Bellek, aşk, acı, neşe, keyif ve yazarın nefis kalemi.

4

Mahir Ünsal Eriş-Dünya Bu Kadar: Diğer kitaplarından biraz farklı ama telaşa mahal yok bu da çok güzel.Bırakın kendinizi yazarın kollarına oradan oraya, hayatlara, hikayelere savrulun.

Aylin Balboa-Belki Bir Gün Uçarız: Ah be çılgın kadın.Seni tüm hem cinslerin okusun bir kere.”Hayat kitapta durduğu gibi dursaydı be Allahım”

Daha pek çok yazar  ve yanı sıra pek çok güzel kitap var ne şanslıyız ki.En iyisi mi gidip biraz okuyalım.