Berlin’de Gündüz Hiç Bitmesin!

Sınır tanımaz bir enerji, yapmacıksız, bohem bir ruh ve Berlin Duvarı’nın yarattığı tüm ikiliğe karşı farklılıklara kucak açmış dinamik bir şehir dersek Berlin’i az çok anlatmış olabilim. ”Avrupa’nın en”leri listelerinde hep ilk sıralarda yer buluyor kendine ama asla popülizmin kurbanı da olmuyor Her gittiğinizde bambaşka bir yüzü ile karşılaşacağınızdan emin olmak rüyalarınızda Berlin’nin sizi sürekli çağırmasına neden olacak. Ağustos ayında 5 gün Berlin’deydim. Size Berlinlilerin günlük yaşamlarında hareket etmeye, nefes almaya, spor yapmaya ayırdıkları zamandan,Berlin parklarından ve açık hava alanlarından bahsetmek istiyorum.

Bu arada Berlin’de bir karavanda konakladık. Hüttenpalast karavan konaklaması yazısına tık tık!

Keşfettik instagram profilini takip etmek isterseniz o da burada…

Berlinliler oldukça fit görünüyorlar. Çünkü şehirde üzerinize üzerinize gelen bir otomobil yığınından ziyade bisiklet trafiği var. Avurpa’nın tümünde olan bisiklet sevdası Berlin’de en üst düzeyde yaşanıyor. Şık takım elbiseleriyle, ikiz bebekleriyle ve 70 yaşına gelmiş olmanın aslında önemli olmadığını bilenlerin iki tekerle şehirde süzülüşleri bu herkesin neden bu kadar fit olduğunu açıklayan bir resim oluyor. Şehrin dümdüz oluşu ve geniş parkları da bu süreci kolaylaştırıyor. O nedele tek bir yerde bisiklet sürmek yerine Berlin’i bisiklet ile keşfetmek en güzeli…

Münih gezi rehberi yazısı da burada!

Berlin’de 2500’den fazla park var!

Yanlış okumadınız. Hem dünyanın sayılı metropollerinden biri olmayı hem de içinde yaşayanlara bu kadar yeşil alan sunmayı çok güzel başarıyor Berlin. Meşhur Tiergarten Park, şehrin orta yerinde inzivaya çekilmelik bir vaha gibi. Koşu ve fitness grupları bu parkta toplanıp çalışıyorlar.  Yoga badminton, disc golf  de yerlilerin parklarda en sık tercih ettiği sporlardan. Çoğu spor eğitmeni ile bir spor salonuna tıkılmak yerine kendisini parklara teslim etmiş durumda. Tiergarten, Görlitzer,Volkspark Friedrichshain gibi parklarda siz de yaşamı hissedeceğiniz aktivitelere katılabilirsiniz.

Berlin’de sadece üç nehir ve sekiz kanal yok aynı zamanda kentin çevresinde 50’den fazla da göl var. Güneyindeki ünlü Wannsee’de ya da doğusundaki Müggelsee’de Berlinliler dalış sporu, yelkenli sörf ve kano yapıyor. Siz de en azından kanoyla bu göllerde geziye çıkıp, su yollarını keşfedebilirsiniz. Berlin’de göllerde yüzmek yasak değil. Merkezden yaklaşık 30 dakikalık bir mesadeki Schlachtensee, Liepnitzsee’de yüzebilir, botlar ve kayıklarla da gezebilirsiniz. Berlinliler burada yelken sporu bile yapıyor. Aynı şekilde Spree Nehri’ne paralel uzanan Landwehr Kanalı kıyısı da kentin açık havada tadı çıkarılacak en keyifli mekanlarından biri. Yürüyüş yapabilir, kayıklarla gezebilir ve civarında bisiklet sürebilirsiniz.

İyi bağlantılı ulaşım sistemi ile göllere kolayca ulaşabilirsiniz. En iyi önerilerim Schlachtensee, trenle sadece 30 dakika. Şehrin biraz ilerisinde olan Liepnitzsee’i keşfedebilir, ancak berrak suları, adası ve kiralık botlarla gezmeye değer. Ya da yine trenle ulaşılan Müggelsee’e gidin ve çok büyüktür, hatta yelkenciliği  de deneyebilirsin.

Berlin’in rüzgarı da bol!

Tempelhofer Park’ta özellikle gençler buradaki rüzgerı çok iyi kullanıyorlar ve kaykayları ve patenleri ile kiteboard yapıyorlar. Vaktiniz olursa en azından bu keyifli gösteriyi mutlaka  izlemelisiniz. Bu park,  altı kilometrelik bir bisiklet, paten ve jogging, 2.5 hektarlık barbekü alanı, yaklaşık dört hektarlık bir köpek yürüyüş alanı ve tüm ziyaretçiler için muazzam bir piknik alanını kapsıyor. Berlinlilerin açık hava aktviteleri konusunda ne kadar şanslı olduklarını bir kez daha görüyoruz.

Yoga her yerde!

Berlin’de pek çok farklı yoga tarzı öğretiliyor ve uygulanıyor. Özellikle Mitte bölgesinde pek çok yoga stüdyosu ile karşılaştım. Kapalı stüdyolar dışında parklar, caddeler, yol kenarlarında bile yoga pozlarıyla karşılaşabilirsiniz.

Upuzun bir yazı gelecek ama önden birkaç öneri vereyim;

Berlin’de Bunları Yapmadan Dönmeyin!

•    Oberbaumstrasse’ de yer alan Burgermeister şubesi eski bir tuvaletten dönüştürülmüş. Kapısındaki sıraya aldırmayın ve kesinlikle bir burger siparişi verin.
•    Berlinliler dışarıda olmaya bayılıyor.  Siz de tam bir Berlinli gibi Mauerpark ve Boxhagener Platz’daki  Flohmarkt’a uğrayın!
•    Neukölln, şehrin yükselen semti. Arcaden Alışveriş merkezinin tepesindeki Klunkerkranich gece kulubü Berlin gecce hayatı için son zamanların en iyilerinden. Sırasına aldırmayın, dans edince unutuyorsunuz!
•    Curry 36 ve diğerlerinde… Meşhur atıştırmalık Currywurst’ü deneyin.
•    20’nci yüzyılın dışavurumcu, Dadacı, ve statükoya meydan okuyan bağımsız Berlin akımından sanatçılara ait eserleri Berlinische Galerie’de görebilirsiniz.
•    Charlottenstraße’de Berlin’in en iyi ve görkemli çikolatacısı Fassbender & Rausch’ta çikolataya doyun.
•    Mitte bölgesinde Hashi Izakaya & Japanese Kitchen’da Japon mutfağını tadın.
•    Check point Charlie’nin yakınındaki Topography of Terror müzesinde Hitler Nazi Almanya’sının tarihini okuyabilirsiniz.
•    İnteraktif müze kavramı ile tanışmak için Spree .nehri kenarındaki DDR Museum’a mutlaka gidin.
•    Waffel oder becher’da dondurma yiyip, Berlin’in ne kadar güzel olduğunu düşünün.

  • Kreuzberg’de keşfedilecek çok şey var. Küçük İstanbul deyip, kaçmayın!

2 Yorumlar

Mehmet Biçer için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz