Son zamanlarda mutlaka uğramanız gereken 3 kafe!

Son zamanlarda kimi yeni, kimi yeni olmayan 3 tatlı kafeden söz etmek istiyorum size… Çokça kafe var elbette ama bazı kafeler diğerlerinden sıyrılıp bazılarının gönlünde taht kuruyor. İşte son zamanlarda bence İstanbul’un en iyi 3 kafesinden biri olmayı başarmış sevimli mekanlar… Sizin favori kafelerinizi de merak ediyorum. Yorum kısmından paylaşabilirsiniz.

10600550_473383422799295_1750861419315474075_n

7gr. Art Coffee

İlki Galatasaray Lisesi’nin aşağısında, Cihangir’e doğru giderken köşede karşılıyor sizi… Adı 7gr. Art Coffee… Hımm adı pek havalı diyor insan. Ama öyle de sevimli duruyor ki, hemen sandalyeyi çekip yerleşiyorsunuz. 1 kaşık kahve 7 gr…. öyle havalı bi anlamlı da niyeti de yok yani. Bir süre kimse sizinle ilgilenmiyor gibi gelebilir, zira buranın müşterisi değil misafiri gibisiniz. Bir tüketme dayatması yok. Bir kafeden çok arkadaşınızın balkonuna gelmiş hissi ağır basıyor. Etrafınızda ikisi sarı biri ”wiskas kedisi” 3 kedi dolanıyor. Sarılar ikiz, diğeri tam kucak kedisi. O arada 7gr. Coffee’nin  Yücel bey’i geliyor masanıza, ” ne zamandır yoksun, ne var ne yok” diye… Güzel sohbetinin ardından ‘’Yücel abi bana bir Death Wish” diyorum. Buranın en meşhur ve en iyi kahvesi…New York’tan getirtiyor. İlk içtiğimde, ” bu kahveyi içen buradan Mecidiyeköy’e kadar yürür” demişti. Denedik ve yürüdük de… Öyle de etkili kahve… 7gr. Art Coffee’nin iç mekanı minik ama pek bi ”oh” diyebileceğiniz ambiyansa sahip. Çok lezzetli kek ve kurabiyeleri de var. Babaanne kekini öneriyorum. Ayrıca Yücel abinin fotoğrafçı olan kızı da bu lezzetlere katkıda bulunuyor. Fotoğrafları ise ayrı yazı konusu… Buraya gelin bir kahvesini için, sonra yine geleceksiniz eminim.

10885548_739872579437480_4636796643846463134_n
7gr. da kahvenize KafkaOkur da eşlik ediyor. Ve işte babaanne keki…

 

Latife

Diğer favorim ise Latife… Tünel’den Galata’ya inen yokuş üzerinde caz tınıları nedeniyle ayağımı içeri attığım mini mini bir mekan. Beşiktaş’ta da bir şubesi var. Sonra başka semtte açıldı mı pek bilmiyorum. Türk kahvesi güzel. Bir de Americano’su… Müziklerin seçimi şahane… Elbette bu mekan da kedili… Kapısının önünde minderler var ve aslında mekanın en keyifli otuma alanı bu kısım. Kedi yerini size verdikçe o minderlerde oturabilirsiniz. İnsanlar burada bir sokak komünü kurmuşlar gibi. Özellikle turistlerin uğrak yeri. Akşamları müziğin etkisiyle kaldırımda dans eden bile var. Mutlaka geçiyorsunuz o caddeden, solunuza iyi bakın, ve içeri girin.

11178630_967982743221425_1828925617_n
Latife

 

2 Cafe Karaköy

Son zamanlarda en sevdiğim üçüncü kafe ise, Karaköy Souq’un sokağında, yaklaşık 2 hafta önce açılmış olan 2 Cafe Karaköy… Enfes duvarı burayı keşfetmem için yeterli oldu. Lezzetleri de bi o kadar iyiydi. Çalışanlarının neşeyle çalıştığı kafelerde kötü bir şey pek de mümkün değil zaten. Dış mekanında oturup, nefis bahar güneşine doyabilirsiniz. Ayrıca Souq Karaköy’ün tatlı koşuşturmasını izlemek de keyifli. Americano’su ve zencefilli kurabiyeleri ise sizi kurabiye canavarına çevirecek kadar iştah açıcı… Ay hemen gidip tadın…

10419384_803478213076916_2924553982005336936_n
2 Cafe Karaköyün minnoş duvarı…

 

 

2 Yorumlar

  1. Cihangir’de Kronotrop!
    Art cafe’nin sahipleri kadar sıcak kanlı değiller. Hatta bazen kendilerini cool göstermeye çalışan soğuk tavırları olmuyor değil ama kahveyi güzel yapıyorlar. aeropress yarışmasında birinci olan bir çalışanı var.

    Müşteriler çoğunlukta turist, kahveyi kapıda kapdırımda ayakta içiyorlar. Pazarları öğle saatinde 1 saat içinde 150 kahve satışı yaptıklarını söylediler.

Sen De Bir Şeyler Yaz!

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz