Oslo’da hangi müze ve galerileri gezelim?

Oslo'da, doğal yeşil alanların bolluğu şöyle dursun, sizi çok sayıda görkemli müze ve sanat galerisi karşılıyor. Hepsi pek değerli ama benim için en önemlilerini şöyle sıralayabilirim;   Opera / Operahuset, Munch Müzesi / Munch Museet,The National Gallery /Nasjonalgalleriet, Nobel Barış Merkezi / Nobels Fredssenter, Viking Gemileri Müzesi / Vikingshiphuset,Viking Gemileri Müzesi / Vikingshiphuset, Akershus Kalesi / Akershus Festning, Akershus Kalesi / Akershus Festning. Şimdi sırayla gezelim o zaman…

Oslo yazısı için tıklayınız!

 

Opera / Operahuset

Oslo denince akla ilk gelen yapı hiç kuşku yok ki Opera binası oluyor. Yapı oldukça yeni, 2007’den bu yana Norveç Ulusal Opera ve Bale gösterileri için kullanılıyor. Yeni yapının projesi bir yarışma sonucunda belirlenmiş ve Oslo’nun en iyi manzarasını sunuyor. Diyagonal bir mimarisi son derece fotojenik. Farklı açılardan mutlaka fotoğraf denemeleri yapılmalı. Yılın her dönemi dünyaca ünlü opera ve bale sahnelerine denk gelmek mümkün. İçerideki mağazada bulunan küçük hediyelik eşya dükkanına mutlaka bakılmalı. Giriş holünde ayrıca bir restoran-kafe de mevcut. Girmedim ama pahalı bir yer olduğuna eminim:)


Munch Müzesi / Munch Museet

Munch Müzesi’ne gitmeden evvel Munch hakkında Scream tablosu haricinde pek de bilgi sahibi değildim. Ailesinde hastalık ve ölüm eksik olmadığından resimlerinde yaşam, ölüm ve melankoli soru işaretleri olarak yer alıyor. Tabloları haricinde kişisel günceleri, notları, eskizleri gibi farklı kişisel kaynaklarıyla bir bütün olarak sunuluyor. Müzede ayrıca dönem dönem Munch ile birlikte farklı sergiler ortak proje olarak yer alıyor. Ben gittiğimde Through  Nature sergisi  vardı. İnsan doğası, evrim, doğal döngü gibi farklı bölümlerle Munch’un ele aldığı olguları bağlantılı olarak değerlendiriyor. Serginin en çarpıcı kısmı 47 milyon yıl öncesine ait bulunmuş en eski primat fosili olan Ida ile Çığlık’ı yan yana görmekti. Ve muhtemelen Oslo’da nereye giderseniz gidin en yüksek güvenlik önlemli giriş sadece Munch Müzesi’nde. O da 2004 senesinde Çığlık ve Madonna çalınmış diye.

Müze’ye hemen bitişikteki Botanik Bahçesi’nden dolaşarak girerseniz Munch’la orada da karşılaşacaksınız. Zira Munch’un resmettiği evlerin, ağaçların ya da portrelerin önünde eskizlerinin asıldığı tabelalar göreceksiniz.

gallery

The National Gallery /Nasjonalgalleriet

Oslo’ya ayak basar basmaz kolayca gidebileceğiniz ilk nokta. Havaalanından trenle Central Station’a ulaştıktan sonra merkezin en işlek caddesi Karl Johans Gate’den kolayca ulaşabilirsiniz.  Norveç’in tarihini farklı dönemlerden sanat eserleriyle dönem dönem görme imkanı sunuluyor. Ayrıca minimalizmin topraklarında barok stili eserler görmek de biraz şaşırtabilir. Pazartesi günleri kapalı olan galeriye OsloPass kartla giriş yapabilirsiniz.

Astrup Fearnley Museet

Marinada, Aker Brygge hattında bulunan bir modern sanatlar müzesi. Yıl boyunca karma sergiler yer alıyor. Müzenin yapısı enfes. Gezdikten bir gün sonra katıldığım fiyort turunda denizden gördüğümde ikinci kez hayran kaldım.

gallery

Nobel Barış Merkezi / Nobels Fredssenter

Dönem dönem dünyanın meselelerine ilişkin sergiler, enstelasyonlar yer alıyor. Ben gittiğimde ifade özgürlüğü ve sosyal medya aktivizmine ilişkin bir sergi vardı. İstatistikler, editöryal çalışmalardan oluşuyordu. Üst katta ise Nobel Barış Ödülü alan tüm isimlerin biyografilerinin yer aldığı ışık oyunlu bir alan var. Bu katta yine kimyasal gaz kullanımıyla ilgili kronolojik dokümanlardan oluşan bir sergi daha vardı. Nobel Barış Merkezi’nin hemen çaprazında 60 adım kadar mesafede bulunan Oslo City Hall’de (belediye binası) ise her yıl Nobel Ödülleri’nin verildiği salonu da görebilirsiniz.

IMG_3640

Viking Gemileri Müzesi / Vikingshiphuset

Yazının taa sonuna geldik ve bir kere bile Viking diyemedik! Şehir merkezinden uzakta kaldığı için 20 dakikalık bir otobüs yolculuğuyla ulaşılan bu müzede, 19. yy sonu ve 20. yy başlarında arkeolojik kazılarda bulunan üç Viking gemisi ve M.S. 800-900 yıllarına dair önemli bulgular yer alıyor. Gemilerden ikisi cenaze defin için kullanılmış; kazılarda bulunan gömülenlerin de kemik kalıntıları müzede sergileniyor. Yaşanılan dönemde kullanılan giysiler, av gereçleri gibi tarihi nesneler de görebilirsiniz.  Viking topraklarına gitmişken kendinize bir başlık alma hevesindeyseniz kötü haber. Ne yazık ki hayal ettiğiniz gibi bir Viking kaskı bulamayacaksınız; yoğurt kutusundan hallice plastikten yapılmış birkaç dandik seçenek var sadece:(

gallery

Akershus Kalesi / Akershus Festning

Opera’ya çok yakın konumdaki Akershus Kalesi, aynı zamanda en güzel Oslo manzarasının da adresi. Kalenin tepesine çıkmak için yapının arka tarafındaki yoldan dolaşmak gerekiyor ve yürümesi inanılmaz keyifli bir hat. Taş parke bezeli eski yapılar, sohbahar yapraklarının döküldüğü bir koru, tarihi bir mekan olmasına rağmen son derece sessiz sakin oluşunu çok sevdim. Şansıma burayı ziyaret etmem gün batımına denk gelmişti ve kesinlikle akşamüstü gitmenizi öneririm.

 

1 Yorum

Sen De Bir Şeyler Yaz!

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz