Delft, Hollanda‘nın Güney Hollanda ilinde bulunan bir şehir. Kanalları ve iyi korunmuş eski yapılarıyla Delft tipik bir Hollanda şehri. Hollanda’ya kadar gelmişken yaklaşık 100 bin kişinin yaşadığı Deflt‘i görmeden gitmeyin. Delft‘e kadar gelmişken de beyaz üzerine mavi desenli meşhur Delft Blue porselenlerinden de almadan etmeyin derim… Unutmayın; Hollanda sadece Amsterdam‘dan ibaret değil. Burayı gördükten sonra böyle düşüneceğinizden eminim. Rotterdam ve Lahey şehirleri arasında kalan,bir saatte dolaşabileceğiniz kadar küçük ama alacağınız hazda o derece büyük Delft’ten. Burası adeta bir hazine kent.
Kanallar bölüyor şehri,bu şekilde tipik bir Hollanda görüntüsü veriyor.Korunmuş yapıları da aynı şekilde.Sanki açıkhava müzesi .Her binada gözünüz kalıyor.1654’de cephane olarak kullanılan bir binanın içindeki mühimmatın patlamasıyla pek çok can kaybının yanı sıra şehir de ciddi hasar görüyor.Yeniden inşa ediliyor.
Sizi hiç şaşırmayacağınız şekilde koskocaman bir meydan karşılıyor.Bu meydanda eski ve yeni olarak adlandırılan iki kilise var.Yeni kilisenin yapılış tarihi 1496.Yeniliği eski kiliseye kıyasla yani.Yine bu meydanda hediyelik eşya satan sevimli dükkanlara rastlamanız mümkün.Delft,Delft Blue denilen porselenleriyle ünlü.Hediyelik eşyaların başını en çok onlar çekiyor burada.
Peynirin de Hollanda’nın tümü için önemli olduğunu da unutmamak lazım.Delft’te de bu geçerli.
Yine meydanda Hollanda’nın hukuk devrimini gerçekleştirmiş ünlü tarihi kişilik Hugo Grotius heykeli var.
Bu minyatür şehir yüzyıllar boyu kraliyet ailesinin mensuplarına ev sahipliği yapmış.Burada yaşamış ve ölmüşler.Bu yüzdendir ki “krallar şehri” olarak anılır.
Delft’e Amsterdam’dan trenle kolayca ulaşabilirsiniz.Tren Hollanda’da pahalı bir ulaşım aracı.Aklınızda bulunsun.
Huzurlu bir yer burası.Bende uyandırdığı ilk his bu.Şehrin kendisi gibi sevimli mekanları da var.Coffee Company adında (Amsterdam’da da görmüş olduğumuz sevimli bir kahve zinciri markası) bir yer bulup,hemen cam kenarına yerleşiyoruz.Dışarıdaki yağmurlu havaya içerinin sıcak ambiyansı eşlik ediyor.Kahvelerimizi karşımızdaki nefis yapılar,kanal,meydan,bisiklet,çiçek ve huzurla yudumluyoruz.
Delft’te Coffee Company de tanışmayı,kaynaşmayı hakkediyor bence.
