Küratörlüğünü Eda Dindar ve Büşra Sokur’un üstlendiği Eskiz Defteri “Türk Sanatında Resim ve Edebiyat İlişkisi” Sergisinin açılış kokteyli, 29 Nisan 2015 Çarşamba günü saat 16.30’da İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Yerleşkesi’nde bulunan Akıngüç Oditoryum ve Sanat Merkezi Sergi Salonu’nda yapılacak.
Sergide; Bedri Rahmi Eyüboğlu, Abidin Dino, Avni Arbaş, Cihat Burak, Burhan Uygur, İlhan Berk, Ekrem Kahraman, Metin Eloğlu, Barış Sarıbaş, Komet, Feyzan Alasya, Levent Arşiray, Remzi Töremen, Nazmi Yılmaz, Şahin Paksoy, Mehmet Pesen’in resimlerinin yanı sıra Avni Arbaş, Teoman Südor ve Yusuf Ziya Aygen’in eskiz defterleri, resimli kitaplar ve sergiyi destekleyici belgesel sunumlara da yer verilmekte.
29 Nisan 2015 Çarşamba günü saat 15:00’da “Türk Sanatında Resim ve Edebiyat İlişkisi” üzerine gerçekleşecek Doğan Hızlan Söyleşisinin ardından açılacak sergi 29 Nisan -11 Mayıs tarihleri arasında gezilebilecek.
Serginin üst başlığı olan Eskiz Defteri resim ve edebiyatın çıkış noktasıdır. Eskiz Defteri, sanatçının üretim sürecinin bir izdüşümüdür. Esere giden yoldaki düşünsel ve duygusal ifadenin en dolaysız aktarımır. Şiirler, öyküler, romanlar kitap olmadan önce eskiz defterinde birikmiş sözlerdir. Resimler çizilip boyanmadan önce eskiz defterini dolduran parça parça renkler, belki hızlıca yapılmış karalamalardan oluşan biçimler ve hatta yazılı anlatımlardır.
Anlatım yöntemleri farklı da olsa sanatın ortak ruhunda buluşan ressamlar, yazarlar ve şairler eserleriyle, kurdukları dostluklar ve paylaştıkları entelektüel ortamlarla birbirlerini etkilemişler, pek çok ressam, yazar dostlarının ya da etkilendiği yazarların portreleriyle onların ölümsüz imgelerini yaratmış, kitaplarını resimlemiş, pek çok yazar ve şair de ressamlara ya da onların ürettiklerine edebi nitelikteki eserlerinde yer vermişlerdir. Kimi zaman ressamlar edebi ürünler de ortaya koymaktan geri kalmamış, ressam-şair ya da ressam-yazar kimliğiyle tanınmışlardır.
Sergi, resim-edebiyat birlikteliğinin sanatın anlatım derinliğini, gücünü nasıl yoğunlaştırdığını ortaya koyarak günümüz sanatında unutulmaya yüz tutan, belki de giderek kopan bir paylaşımı, etkileşimi ve atmosferi anımsatmayı hedefliyor.
