California Love : San Diego

San Diego, Amerikalıların çok para  kazanıp yaşamak istedikleri şehir. California eyaletine bağlı bu şirin yere Amerika gezinizin bir yerinde mutlaka vakit ayırın. San Diego’nun bir kısmı çöl diğer kısmı ise muhteşem kumsallarla dolu. Çok düzenli ve huzur dolu bir şehir. Emekli Amerikalıların rüyası bu kent.

Geçtiğimiz Ocak sonu California’nın San Diego şehrindeydim. Londra aktarmalı uçuştan sonra ilk kez tam 12 saat  uçtum. Öncesinde çok gerilsem de gayet keyifli bir okyanus ötesi yolculuğu oldu. Doların tam da o sırada zirve yapmış olması konusuna değinmeyeceğim ama ben döner dönmez sakinleşmesini kaderin cilvesi olarak tanımlayıp hızlıca geçmek istiyorum. Kaldığımız otel West Harbor Drive’da bulunan San Diego Marriott Marquis & Marina idi. Havalimanı’ndan otel taksi ile 5 dakika. Yaklaşık 12 dolar verdik. Otel’in konumu şehir merkezine ve Gaslamp Quarter’a çok yakın. Ayrıca görkemli San Diego Convention Center ile de yan yana… Hatta otelin lobisinden ayrı geçişi bile var. Otel’in resepsiyonunda bulunan yeşil elmalar şahaneydi. Kaldığımız sürece kaç kez yedik hatırlayamıyorum bile:)

San Diego Hayvanat Bahçesi yazısı için tıklayınız!

Old Town bölgesi için tıklayınız!

20140127_062732-768x1024

20140127_064910-768x1024

Otelin manzarası mükemmel değil mi? Hem Pasifik okyanusunu hem Coronado adasını ve Coronado köprüsünü görebiliyorsunuz. Ayrıca San Diego Marine ve Convention Center da manzara içine dahil. Fotoğraf makinemin bozulması ile birlikte tüm geziyi maalesef sadece telefonumla kaydedebildim. Saat farkı nedeniyle biraz uyku sorunu yaşasam da oldukça keyifli bir gezi oldu.

20140127_075921-768x1024

Mevsim kış. Ancak hava 16-19 civarlarında. zaten en soğuk hali de böyleymiş. Tatlı bir havası var. Hiç kirli değil. Sonra saçlarınızın hiç kirlenmemesinden anlıyorsunuz ne kadar temiz bir havası var. Musluktan akan suyu da yüzünüze çok iyi geliyor. Stres sebebiyle uçakta çıkardığım tüm sivilcelerim bir günde kayboldu.

San Diego’da mesai biraz geç başlıyor. 10′dan önce hiç bir yeri açık bulamazsınız. Bu saate kadar insanlar spor yapıp, kahvaltılarını ediyorlar. Sokaklar bomboş.

Tijuana yazısı için tıklayınız!

20140127_080934-768x1024

20140127_081816-768x1024

20140127_081823-768x1024

Yaya geçitleri bu şekilde. Yayaya olan saygıları kıskanılacak düzeyde. Ayrıca hiç trafik yok. Çok geniş caddeler ve kaldırımlara sahipler. Bunları da bir bir kıskandım ve çantama atıp yurduma getirmek istedim.
20140127_082104-768x1024

Marketlerden alışıveriş yapmak oldukça karlı. Ayrıca bol çeşit var. Süt, et ve sebzeleri oldukça lezzetli.Ayrıca marketlerde kahvaltı bile edebilirsiniz. Hazır gıdanın kralı Amerika için bunlar çok normal şeyler tabii..

20140127_114213-768x1024

20140127_101459-768x1024

20140127_082151-768x1024

Gelelim ulaşım konusuna. Burada halkın çoğunun lüks otomobilleri var.Trafik de olmadığı için otomobil burası için harika bir konfor. Şehrin tam ortasından tren geçiyor. Bir çok ayrı hatta geçiş yapabiliyorsunuz. Meksika’ya bile bu trenle gidebilirsiniz.

Bu kart içinde bir günlük sınırsız (5 dolar) ulaşım hakkı ile birlikte 7 Dolar. Bir kere alıp her gün doldurabilirsiniz. Ancak bizdeki gibi bilet kontrol sistemi olmadığı için ve bilet kartınızı tren dışında bir kutucuğa okuttuğunuz için biz ilk gün sonrasında ulaşımı ücretsiz hale getirdik. Ancak trenlerde yapabildiğiniz bu suistimali otobüslerde yapamıyorsunuz:)

Meksika sınırından San Diego’nun kuzeyine kadar tüm şehri bu aktarmalı hat ile gezebilirsiniz.

20140127_150320-768x1024 (1)

20140127_123814-1024x768

20140127_123833-1024x768

İşte klişe bir Amerikalı hobisi: Ginger… Halkın büyük kısmı bisiklet ile geziyor. Bir de bu arkadaşlar var 🙂

Tren durağının hemen arkasındaki bu yer Martin Luther King adına düzenlenen bazı etkinliklere de sahne oluyormuş . Adına bir anıt da dikilmiş. Yanılmıyorsam bizim içinden geçerken “San Diego’nun gezi parkı” hissine kapıldığımız park da yine M. L. King anısına yapılmış. İklimi tipik Akdeniz iklimi gibi. Şehrin bir kısmı ise kurak ve çöl. Okyanus kıyısı ise harika palmiye ağaçları ile size Akdeniz kıyılarımızı hatırlatacak.

San Diego Amerika’nın en mutlu şehirleri araştırmasında 9. seçilmiş. İnsanların mutluluğu bulaşıcı. Etrafınızda adeta bütün gün kuantum kitapları okuyan tipler dolanıyor gibi hissediyorsunuz. Avrupa’nın o suratsız esnafları da burada yok. Herkes öyle sevimli ve yardımsever ki… şaşırmamak elde değil.

20140127_145702-768x1024

20140127_150306-768x1024

 

 

Bir akşam saat 22:00 civarında trenden inip otelimize doğru yürümeyi planlıyorduk. Ancak bu yarım saatliğine şehri ikiye bölen yük treni sayesinde karşıya geçemedik. Her gün ürkütücü bir siren sesi eşliğinde şehir yarım saatliğine birbirinden ayrılıyor. Arada durup, sizi korkutuyor da… Bu arada karşıya geçmek isteyenler kaynaşıp, arkadaş bile olabiliyor. Öyle uzun bir süre bekliyorsunuz. Trenin vedasını alkışlar eşliğinde yapıp karşıya geçiyoruz.

20140128_222110-768x1024

San Diego Convention Center oldukça büyük bir konferans ve sergi salonu. Bizimkilerle kıyaslama yapıp, moral bozmak istemem ancak çok özenilmiş.

20140129_074118-768x1024

20140129_083326-768x1024

San Diego Marina mis gibi okyanus havası alabileceğiniz bir marina. Gemi atığı kokusunun olmadığı bir marina düşünün. Balık tutabilir, spor yapabilir, çimlerinde uzanabilirsiniz. Burada tamamen her şeyden arınıp, kendinizi dahi unutabilirsiniz.
SAMSUNG CSC

20140129_091138-768x1024

20140129_091426-768x1024

20140129_091747-768x1024

20140129_091922-768x1024

Gaslamp Quarter barları ve restoranlarıyla ünlü. Restoranlardan gelen yağlı et kokuları sizi rahatsız etse de oldukça lezzetli işler başarıyorlar. İlk akşam yemek yemek için gittiğimiz T.G I Fridays tam bir Amerikan barı. Grammy Ödülleri eşliğinde çok keyifli zaman geçirdiğimizi söyleyebilirim. Sokaklar da bu arkadaşlara rastlamak ise hoş sürprizlerden…

Meksika kültürü San Diego’da çokça hissediliyor. Bu yüzden enfes Meksika yemeklerini burada da yiyebilirsiniz.Gerisi zaten dünya mutfağı ve fast-food. Biraz yağmur yağınca şehir daha da güzelleşiyor. Burası sakinliği ile tüm Amerikalıların emeklilik hayallerini süsleyen bir kent aynı zamanda.

20140128_084646-768x1024

20140128_090611-1024x768

20140128_0850191-768x1024

20140130_134931-768x1024

20140130_144533-1024x768

Gelir düzeyi çok yüksek olan San Diego’da çokça evsiz görmemiz bizi şaşırtan bir başka detaydı. O kadar çoklar ki.. Tabii burada bir yaşam tarzı oluşturuyor da olabilir bu durum.

20140130_135131-768x1024

Sinema ve tiyatro binaları çok görkemli. AVM’lere hapsolmayan bu binaları korudukları için ayrıca kutluyorum onları.

20140130_144232-768x1024

Burası şehir merkezine en yakın Alışveriş Merkezi; Westfield Horton Plaza . İklimle de alakalı olduğunu sanıyorum ki hiç kapalı alışveriş merkezine rastlamadım. Fiyatların çok ucuz olduğunu söyleyemeyeceğim ancak, tren ile San Ysidro durağında inerek ulaşabileceğiniz Las Americas Outlet merkezi için güzel şeyler söyleyebilirim. Oldukça büyük bir alana kurulmuş olan Las Americas’da bir çok markanın uygun fiyatlı ürünlerine ulaşabilirsiniz.

20140127_112012-768x1024

20140127_181236-768x1024

San Digo’da Balboa Park içindeki San Diego Zoo, yine tren ile ulaşabileceğiniz Old Town ‘u da gezdik. Tabii bir de Meksika maceramız var…

Yakında…

Sen De Bir Şeyler Yaz!

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz