Avrupa’nın en foodie şehirleri

Sadece kusursuz lezzetleri tatmak amacıyla seyahate çıkmak oldukça heyecan verici olabilir! Gittiğiniz destinasyonların kültürlerini, lokal insanlarını, hikayelerini ve güncel yaşamlarını öğrenebilmenin en güzel ve lezzetli yolu mutfaklarından geçiyor. Peki ya hangi şehirler mutfaklarıyla yarışıyor?

Kopenhag

Noma
Noma

Kopenhag bulutlu ve çoğu zaman gri havası, tasarım ve şehir planlamasındaki rakipsizliği daha çok gündemde. Aynı zamanda da “Dünyanın en yaşanılası şehirleri” listelerinde hep ilk sıralarda. Peki ya Kopenhag ‘ın gastronomide de en az bahsettiklerimiz kadar hatırı sayılır bir yer olduğunu söylesek… Şehirde en iyi yeme-içme noktalarını Kokkeriet, Strøget sokağında bulmanız mümkün. Klasik İskandinav lezzetleri haricinde en trend ve ünlü restoranlara ulaşabileceğiniz bir foodie şehir burası. ‘Dünyanın en iyi restoranı ünvanını’’ almış olan bol Michelin yıldızlı Noma, şehrin en iyi gastronomi deneyimi için ilk akla gelen isim. Diğer isim ise Frikadeller köftesi ile andebrystrødkål isimli lahana yemeği ile ünlü olan Geranium.

San Sabastian

Arzak
Arzak

Bask Bölgesi, İspanya’nın kuzey batısında, Atlas Okyanusu kıyısında uzanan özerk bir bölge. Bu doğa harikası bölgenin mutfağı, tazelik ilkesi üzerine kurulu “Yöresel” bir mutfak. Yöresel mutfağın temel özelliklerine sadık kalmanın yanı sıra komşu Fransa’nın mutfak tekniklerinden de yararlanıyorlar tabii. San Sebastian’daki Michelin yıldızlı restoran sayısı dünyanın başka hiçbir şehrinde yok! Bu birbirinden iddialı restoranlar içinde başı çeken ise hiç şüphesiz “Arzak”. Üç yıldızlı şef Juan Mari Arzak’ın modern Bask mutfağı yorumlarını sunan restoranı, şehre gelen herkesin yaşaması gereken bir deneyim. Önceden rezervasyon yaptırmanız ise şart. Diğer seçeneğiniz ise Yeni Bask Mutfağı denilen dünyanın en revaçtaki mutfak akımını yaratmış ünlü şeflerden Martin Berasategui’nin aynı isimli restoranı. Şefin tadım menüsündeki sekiz farklı yemek ve iki değişik tatlıyı mutlaka denemelisiniz.

Paris

L’Arpege
L’Arpege

Paris şehri için yer gök yemek, sanat ve tarih diyebiliriz. Her köşesinden ruhunu hissedebildiğiniz bistrolar, saklı şarap barları, tarihi pastaneler fışkırıyor. Şehrin iddialı adreslerinden Meurice, Philippe Starck imzalı muhteşem saray dekorasyonu, kristal avizeleri ve deniz ürünleri ağırlıklı menüsü ile dikkat çekiyor. Paris’in en ünlü, en önemli ve en itibarlı lokantalarından biri de L’Arpege. Restoranın şefi ve sahibi Alain Passard hem bir müzisyen hem de gerçek bir mutfak sanatçısı. 3 Michelin yıldızına sahip bir restoranın Arpege Yumurtası ile başlayan lezzet yolculuğu büyüleyici. Son olarak Rue de Charonne’da bulunan ve geleneksel Fransız Mutfağına ait dillere destan et yemeklerini mutlaka denemeniz gereken Septime de Paris’in iddialı gurme duraklarından.

Paris’in fragmanı yazısı için tıklayınız!

Londra

The Ledbury
The Ledbury

Londra yemek kültürü deyince aklınıza önce dünya mutfağı gelmeli. Çok farklı kültüre ev sahipliği yapması nedeniyle kültürel zenginlik aynı zamanda mutfağa da yansımış. Eğer dünya mutfakları konusunda ilginiz ve merakınız varsa bu şehir tam size göre. Şehre dair geleneksel bir şeyler denemek isterseniz közde, fırınlanmış etler, patates ve haşlanmış sebzeler öne çıkıyor. Dünyanın en iyi 50 restoranı arasında yer alan, iki Michelin yıldızlı The Ledbury’de Şef Brett Graham, has İngiliz mutfağıyla tanıştırıyor sizi. Isaac McHale, Daniel Willis ve Johnny Smith üçlüsünün sıcak atmosferli restoranı The Clove Club’ta ise İngiliz gelenekselliğiyle dans eden modern lezzetler tadabilirsiniz.

Bologna

Cantina Bentivoglio
Cantina Bentivoglio

İtalya’nın geçmişiyle, mimarisi ve hayat tarzıyla en özel bölgelerinden Emilia Romagna’da yer alan Bologna, aynı zamanda tam bir gastronomi şehri. Tüm İtalya’nın en saygın mutfağına sahip bölge, Parmesan peyniri, Parma jambonu, tortellini ve lasagna, dünyada Bolognes sos olarak bilinen ragù sosu (et, domates, soğan, kereviz, havuç, beyaz şarap ve baharatlar) gibi İtalyan’ın dünyaca ünlü gastronomik lezzetlerinin yaratıcısı. Bologna’lıların her biri adeta bir gurme edası ile öğle ve akşam yemeklerini yiyor. İşte bu sebeple şehrin bir başka lakabı ise Bologna La Grassa, yani Şişman Bologna. Geleneksel Bolognese mutfağı ile öne çıkan Cantina Bentivoglio, hem bir restoran hem de yalnızca şarap içip atıştırmalık alabileceğiniz bir osteria. Dünyanın en iyi 3. restoranının sahibi İtalyan şef Massimo Bottura’nın Modena’daki Osteria Francescana isimli restoranı ise şehrin en iyisi.

Stockholm

Frantzen
Frantzen

Sanat kadar Stockholm’ün renkli ve vazgeçilmez unsurlarından biri de şüphesiz ki yemek… İsveçliler damak tadına o kadar çok değer veriyorlar ki hem akşam yemekleri hem de hafta sonu brunchları adeta bir tören havasında geçiyor. Şehirde ister geleneksel İsveç yemeklerini ister Michelin şeflerin elinden çıkma tadım menüleri tercih edebilirsiniz. İtalyan, Fransız ve İsveç mutfaklarının buluştuğu Esperanto, sürrealist ve heyecan verici atmosferi ile mutlaka denemeniz gereken bir keşif. Old Town’un biricik restoranı Frantzen ise Fransız ve İsveç gurme lezzetleri sunan 2 Michelin yıldızlı bir restoran.

Sen De Bir Şeyler Yaz!

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz